“Terketmedi sevdan beni, Aç kaldım, susuz kaldım, Hayın, karanlıktı gece, Can garip, can suskun, Can paramparça... Ve ellerim, kelepçede, Tütünsüz uykusuz kaldım, Terketmedi sevdan beni...”
“En kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim. Yemeğe kal, dediler: kaldım. Oysa, kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir. Her söylenileni ciddiye almak yok mu, şu sözünün eri olmak yok mu; bitirdi, yıktı beni.”
“Bir silgi gibi tükendim benBaşkalarının yaptıklarını silmeye çalıştımMürekkeple yazmışlar oysa..Ben kurşunkalem silgisiydimAzaldığımla kaldım..”
“''Hayır!Duymak istemiyorum!''Gözlerinden,ıslanmış saçlarını çekmek için çabaladı.''Bugün neler atlattığım hakkında en ufak fikrin var mı?Birgün de ejderha alevinin içinde durmak zorunda kaldım.Hemde iki defa!''''Ama ben...''''Sessiz ol''Feraghus şaşkınlıkla sustu.''Ayrıca senin anne dediğin o soğuk o.. yüzleşmek zorunda kaldım!Kendi ağabeyimin kellesini aldım!Ve senin kardeşinin elini kırmak zorunda kaldım çünkü bana dokunmayı bırakmıyordu!Feraghus birdenbire sırıtınca Annwly tiradını kesti.''Ne?''''Elini mi kırdın?''Gülmeden edemedi.''Aslında bir parmaktı.Ama tepkisine bakacak olursan,kolunu kırdığımı sanabilirsin.''Feraghus güldü. Ve sonunda, Annwly de gülümsedi.”
“Ölüm düşünsesi izliyor beni. Gece gündüz kendimi öldürmeyi düşünüyorum. Bunun belli bir nedeni yok. Yaşansa da olur, yaşanmasa da. Bir kaygı yalnız. Beni, kendimi öldürmeye iten bir kaygı.”
“Çünkü benim durumumu en iyi sen anlarsın. Yalnızlığı ve korkuyu en iyi sen bilirsin. Yorgunluklar vardılar fakat ümitsizlik yoktular. Sen bir yerde bulunuyordun, yumuşak bir yerdeydin. Sert köşelere çarpmaktan yorulan aklımın durgun ve sürekli bir aşk içinde ancak seninle birlikte dinlenebileceğini biliyordum. Bizi başkaları anlamaz Sevgi. Başkalarının aklı başkadır. Bu yüzden ikimizi hep garip bakışlarla süzmüşlerdir. Şimdi beni de garip bakışlarla süzenler var. Ben onlara aldırmıyorum, insanların beni beğenip beğenmemeleri umrumda değil artık. Ben kendimi tanımakla ilgiliyim.”