“Beni sevenlerimden koruyun, düşmanlarımla nasıl olsa baş ederim.”
“Bir diş çektirdikten sonra bile yerinde ağızdan daha büyük bir boşluk kaldığı zannedildiği halde, ayrılan bir bacağın yerinde kalan uçurumun baş dönmesine nasıl alışılır?”
“Sanem'le öğle yemeğine çıkacaktık! Sonrası gelirdi nasıl olsa. Çoluk çocuk, şöyle uygun bir kooperatif, derken Ayvalık'ta yazlık...Hele bir öğlen yemeğine çıkalım da.”
“Dayanırdan, dayanmasını bilirsen, ama nasıl olsa dayanacaksın, insanoğlusun, kendin söyledin, insanoğlu, düşün bir, kimler nelere dayanmadı, dayanacaksın ve yeni bir kişilik yaratacaksın.Nasıl? diye sordu bir ses.Kendine bir iş edinerek, diye cevap verdi bir başka ses.”
“Bazen insan avunmak için başka çare bulamıyor ama, sen nefsine hâkim ol. Biraz daha yaşlandıktan sonra nasıl olsa başlarsın. Hatta o zaman lazımdır da. Akşamdan akşama iki kadehin zararı yoktur. İnsana dünyayı unutturur. Eh, bu dünya da unutulacak dünya zaten...”
“"Seni çok özlüyorum" diye mırıldandı Ethan."Üniversite berbat.Sen yoksun.Bunun iyi birşey olacağını düşünmüştüm,sanki hiç kimsenin tanımadığı biri olmak beni rahatlatacaktı.Öyleydi de.Bir hafta kadar." Ethan birden kapının eşiğine çöktü. "Fakat sonra çok yalnız kaldım.Bunun bir baş ağrısı falan gibi geçmesini bekledim." Bitkin bir şekilde omuzlarını silkti”