“Yaşayanların dünyasına döndüğümde tanrımın sadece yarısının hüküm sürdüğünü keşfettim. Büyük ya da küçük olsun her şeyi, yaşam isteyen bir muhalifle paylaşması gerekiyordu. İtme ve çekim kuvvetleri, dünyanın iki kutbu ve akımları, mevsimlerin değişimi, gündüz ve gece, siyah ve beyaz - bunların hepsi birer savaştır.Gerçek cehennem, bu karşıtlığın kendi içimizde de olmasıdır. Aşk bile 'dışkı ile idrar arasına' odaklanmıştır. Yüce olan, gülünç olana alaya ve ironiye yenik düşebilir.”

Alfred Kubin

Alfred Kubin - “Yaşayanların dünyasına döndüğümde...” 1

Similar quotes

“Önerme şudur: Beyin, sinir sistemi ve duyu organlarının işlevi aslında eleyicidir, üretici değil. Her insan, her an kendi başına gelenleri anımsamak ve evrenin her yerinde olan her şeyi algıama yeteneğine sahiptir. Beyin ve sinir sisteminin işlevi büyük oranda yararsız ve ilgisiz bu bilgi kütlesinin her yeri kaplamasından ve kafamızı karıştırmasından bizi korumaktadır, bunu da doğal olarak her an anımsayacağımız veya algılayacağımız şeylerin çoğunu dışarıda bırakarak ve uygulamada yararlı olabilecek görünenlere özel bir seçim sonucu çok az yer açarak yapar.”

Aldous Huxley
Read more

“Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir. Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz?”

Sabahattin Ali
Read more

“Keşke sana ne kadar yalnız olduğumu anlatabilsem. Burasının ne kadar soğuk ve sert olduğunu. Her yerde bir çelişki ve cefa var. Tanrı'nın bu yeri unuttuğunu düşünüyorum. Sanırım cehennemi gördüm ve o beyaz, cehennem sevgili Edith, kar beyazı..." E. Gaskell - Kuzey ve Güney”

Elizabeth Gaskell North And South
Read more

“Gece ile gündüz birbirlerinin tam zıddı olduğu halde, birbirinden ne kadar tatlı, kavgasız ve nizâsız ayrılırlar. Sen de karanlıklara tân etmeden edep ve saygı ile aydınlığa doğru süzülüp git.”

Samiha Ayverdi
Read more

“Faşizm ve Komünizm : Bu siyasi sistemlerin benzerliği ötesinde, sistemleri yürüten ve yön veren ruh tamamen birbirine zıttır. Esasında komünizm, iyimserlik, beşeriyetin iyiliğine inanç üzerine dayanır. Kötülükler sadece fena bir sosyal teşkilatlanmadan doğar yoksa ferdin tabiatı ile hiç ilgisi yoktur. Faşizm ise bilakis kötümserdir. O büyük halk kütlesini hakir görür, saygıya layık olan sadece aydınlardır. Geriye kalanlar, derlenip toplanıp yönetilmesi gereken bir sürüdür. Halbuki komünizm, tabii olarak eşitçidir. Faşizme göre bu rejim, devamlı bir hükümet sistemidir ve son bulmasına da gerek yoktur. Komünizmde aksine, bahis konusu olan ge çici bir takım tedbirlerdir. Bu tedbirlerin şiddetli olması, burjuvazinin tamamen imhası ve "insanın insan tarafından istismarının" son bulması için elzemdir. Fakat bu gaye bir kere gerçekleşince, prolaterya diktatörlüğü kendiliğinden sönecek ve tam bir hürriyet sınıfsız ve baskısız bir cemiyet içerisinde hüküm sürmeye başlayacaktır. Fakat bu düşüncenin uygulamada boş çıkacağından haklı olarak korkulabilir. Zira bu vasıtalar sürekli kullanılmakla nihayet bizzat sonuçları da bozarlar. BİR BASKININ GELİŞMESİNDEN HÜRRİYETİN DOĞABİLECEĞİNİ DÜŞÜNMEK BOŞ BİR HAYAL GİBİDİR.”

Maurice Duverger
Read more