“...Sanki her seyin mantiksizligina kendini ikna edebilirse,yasananlari gercek olmaktan cikarabilecekti.”
“Evde oturmaya o kadar alışmışım ki sanki evden çıkınca gerçek bir dünyada yaşamıyorum.Evin dışında her yer sanki aynı,sanki bütün insanlar birbirine benziyor.Ne acıklı değil mi?”
“Hayatının bütün izleri sanki ona sarılmış şöyle diyordu: "Hayır, bizi bırakıp gitmeyeceksin, başka birisi olmayacaksın, nasılsan öyle kalacaksın: Kuşkularınla, kendinden sonsuz hoşnutsuzluğunla, sonuçsuz kalan kendini düzeltme deneyimlerinle, yaşadığın düşüşlerle ve senin için olanaksız, sana nasip olmayacak sonsuz bir mutluluk beklentisiyle.”
“Zorla bir yerlerden kesip çıkarılmışım. Zorla başka bir yere yapıştırılmışım. Boşluğum beni bekliyor sanki orada! Her şeyi aynı anda eksik bırakmış sanki bir zorba makas, her şeyi kırık, her şeyi defolu, her şeyi arızalı... Arızalıyım evet, güvenmeyin bana. Üşüyemeden dondum beni ısıtılıp tekrar insan yapılabilemem bir daha.”
“Eğer bir deniz feneriysen, kendini gizleyemezsin; eğer kendini gizlersen, bir deniz feneri olamazsın!”
“Yok olup gitmekten korkmuyordu. Var olmaktan yeterince korktuğu için...”