“Kuşkusuz çarmıhın ülkesinde yaşayanlar ile Japonların prensibi aynıydı: Birinin hayatını kurtarmak demek, abartılı minnet durumu sebebiyle onu köle haline getirmek demekti. İnsanın özgürlüğünü elinden almaktansa ölmesine izin vermek daha iyiydi.”
“İnsanları şehirden ormanlara götürmek iyi bir başarıdır; fakat çok daha büyük bir başarı vardır: Ormanı insanlara, şehirlere getirmek! Cenneti cehenneme getirmek!”
“Güzelliğinin doğaüstü bir yanı vardı. Onun gibi bir yaratığın var olması mümkün değildi sanki. Bir hediye gibi görünen şey yanlış birinin ilgisini çekmiş ve öldürülmesine neden olmuş olabilir. Ne yazık ki dünyadaki birçok insanın güzellikle yüz yüze geldiğindeki ilk isteği, onu yok etmektir.”
“İnsanın kendine biçtiği cezadan daha acı dolu olanı yoktur.”
“Biz pek şaşkın varlıklarız: Filanca hayatını işsiz güçsüz geçirdi, deriz; bugün hiçbir şey yapmadım, deriz. -Bir şey yapmadım da ne demek? Yaşadınız ya!”
“Ona dokunmayarak ve onu yalnız bırakarak daha güzel bir doğa yaratabiliriz!”