“Osmanlı tebaasının genlerinde bulunan Kendi ihtiyacını kendin gör! anlayışı, cumhuriyet ve demokrasiyle birlikte yerini devletten hizmet talep etmeye bırakacağına, ileriki yıllarda halk tarafından daha da benimsenecek; devletten hizmet istemeye korkan, ezkaza görecek olursa minnettarlığından ne yapacağını şaşıran Anadolu halkı, yüz yıl sonra Kendi okulunu kendin yap, kampanyasına şaşılası bir coşkuyla destek verecek, bir Allahın kulu çıkıp Okulumuzu da kendimiz yapacaksak devlet niye vergi alıyor? diye sormayacaktı.”
“Kendim için sık sık düşündüğüm bir şeydi bu. Başım ağrısa da iki hap içmeye kalksam, gözüm ilaçların tamamına takılırdı; yüksekten bakarken bazen yer çekerdi beni; ellerimi yıkarken bileklerimin içinde kalınca ve şişkin duran damarlarımdan parmaklarımı alamazdım, delinmesi halinde kanımın bir anda boşalacağını düşünürdüm. Beni engelleyen şeyin ne olduğunu hiç bir zaman bilemeyeceğim. Galiba kendime yaşamak için bir nedenim yok derken, aslında ölmek için bir nedenimin olmadığını görüyordum. Ben kimdim ki ölecek?”
“…nasıl etikte kötü iyinin bir sonucuysa, yine aynı şekilde sevinçten keder doğar. Ya geçmişte kalmış mutlulukların anısı bugünün acısıdır, ya da var olan ıstıraplar kökenlerini var olmuş olabilecek esrikliklerden alırlar.”
“Uzaktaki sevilen, yosunlu deniz kokar. Rengi turkuvazdır."Anne özlemi" fırından yeni çıkmış ev kurabiyesi kokar. Rengi yeşildir."Baba özlemi" tütün kokar. Bu özlem deve tüyü rengindedir.”
“Kafka’yla yaptığım bir konuşmayı hatırlıyorum, çıkış noktamız bugünkü Avrupa ve insanlığın çöküşüydü. ‘Bizler,’ demişti Kafka ‘Tanrının zihnine üşüşen nihilist düşünceler, intihar fikirleriyiz.’ Bu bana önce Gnostik dünya görüşünü hatırlattı: Kötü bir demiurg olarak tanrı, dünyaysa onun düşüşü. ‘Hayır.’ dedi Kafka ‘bizim dünyamız Tanrının kötü bir ruh haline, kötü bir gününe rastlamış.’ ‘Öyleyse bu bildiğimiz dünya dışında umut olabilir mi?’ diye sordum. Gülümsedi: ‘Elbette yeterince var hatta sonsuz umut var ama bizim için değil.”
“Yok abi öyle deme. Ben Nebahat'a kötü gözle bakabilince anladım ki gözlere gerek yok artık bu alemde. Harbi diyorum bak. Eğer sevgi ile bakamayacaksan gözlere ne gerek var.”