“Edebiyat okurları aslında okudukları her kitapta insanı muayene ve ameliyat eder. Bu yolla edindikleri bilgi, görgü yaşayarak elde edilemeyecek kadar büyüktür ve insan dair her şeyi anlarlar, sahiden anlarlar.”
“Hayat devam eder. Bazı çiçekler susuzluğa ve unutulmaya dayanır. Hayat her zaman devam eder, bunu herkes bilir.”
“Bu bir yenilgi. Toptan bir yenilgi. Yenildi ve bunun tuhaf hazzıyla dolu, hayat bu, mağlup olursun ve haz alırsın, aynı anda. Koynuna alır ve kovar. İkisinin de tadı aynıdır.”
“Kitaplar bir bakıma başarılmış, tamamlanmış şeylerdir. Oysa hayat başarılamayan ve tamamlanmayan şeylerle doludur. Siz dalgaların arasında boğuşurken edebiyatçılar kıyıda güneşlenip matélerini yudumlarlar. Maté, çünkü en iyi Güney Amerikalılar kıvırıyor bu edebiyat işini.”
“Aşk ile edebiyat arasında kendince bir ilişki kurmuştu Hasan da, diğer bütün kahramanlar gibi. Önce aşkını (büyük) göstermek için başvurmuştu edebiyata. Duygularını abartan birkaç şiir, sabahları derse girmeden önce Pervin’in eline tutuşturduğu özlem, pişmanlık, kızgınlık mektupları, ünlü edebiyatçıları aşkının sözcüsü yapan alıntılar... Sonunda da karşılıksız aşkından arta kalanın süslü tasviri. Yazdığı her şeyi çok seviyordu, belki Pervin’den de çok. Aşk ile edebiyat arasında bir tercih yapmış ve kendisini seçmişti.”
“Yaşadığım her şeyi bir karınca gibi yuvarlaya yuvarlaya ona taşımayı düşünüyordum hala, kış için, o bitmek bilmez kış için ve önümüzdeki kışlar için, turşu kurmadan, reçel yapmadan, masal anlatmadan çıkaramayacağımız kışlar için.”
“Okumak kimilerine yazmayı öğretir, banaysa yazmamayı öğretti. Edebiyat ve ibadet dahil, bir tür vecd hali yaratan bütün faaliyetlerin niahi amacı o faaliyeti yapmamayı öğretmek olmalı.”