“Düşündüğüm bir şey daha var;Sevmenin simgesel olarak da, gerçek olarak da yemekten başka bir anlama gelmediği...”
“Yazı kendini söyler, söylemediğini yok eder. Bir de, ara bir yol olarak, yok ettiklerinin bir bölüğünü sezdirebilir. Sezdirdikleri "var" değildir ama "yok" da değildir.”
“Okur kitap arar ama, kitabın da okuru bulduğunu ben çok gördüm. Açıklanabilir bir şey söylemiyorum belki, ama "rastlantılar"ın çoğu, açıklayamadığımız için rastlantı görünmez mi?”
“Ustası karşısında yitip gitmek üzereyken...Bekliyordu.Ustanın son adımı atmasını bekliyordu hâlâ.Ustası,orta ipin altındaki halkaya tutunmuştu bile.Ama seyircilerin çepeçevre sardığı,ince kum döşeli oyun alanı kendisine hızla yaklaşırken,bağırtıların,çığlıkların içinde seçemedi ustasının "vah şaşkın oğlum" diyen sesini.İşitemedi.”
“... Bu yol bitmez herhalde. İnsan ölür, o yolun bir yerinde kalır. Ama bu yolda ilerleme gücünü veren şey, bir şeyler yapmak dediği şeyi yapma gücünü veren şey, inançsa, Andronikos daha yolun başında yaya kalmıyor mu? İnanç değil de başka bir şey olabilir mi bu gücü veren?...”
“Mutluluğun aşk olduğunu söylüyorlar.oysa aşk mutluluk getirmez, hiçbir zaman da getirmemiştir. Tam tersine, sürekli bir kaygı durumudur aşk, bir savaş meydanıdır; kendi kendimize sürekli olarak acaba doğru mu yapıyorum diye sorduğumuz uykusuz gecelerdir.”