“Ben bütün hüzünleri denemişim kendimde Canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını Bir bir denemişim bütün kelimeleri Yeni sözler buldum seni görmeyeli Kuliste yarasını saran soytarı gibi Seni görmeyeli Kasketim eğip üstüne acılarımın Sen yüzüne sürgün olduğum kadın Kardeşim olan gözlerini unutmadım Çık gel bir kez daha beni bozguna uğrat Sen tutar kendini incecik sevdirirdin Bir umuttum bir misillemeydin yalnızlığa Şanssızım diyemem kendi payıma Hain bir aşk bu kökü dışarda Olur böyle şeyler ara sıra Olur ara sıra”

Cemal Süreya

Cemal Süreya - “Ben bütün hüzünleri denemişim kendimde...” 1

Similar quotes

“Baharda çilek yemek, evet, olur böyle şeyler yaşamda, ama yılın çok kısa bir bölümünde yalnızca ve şu sıra çok uzakta.”

Vincent Van Gogh
Read more

“Herkes hayatının bir devrinde şu veya bu şekilde talihinin şuuruna erer. Babam, ve hepimiz, onunla en zalim şekilde karşılaşmıştık. Babam bunu o kadar iyi biliyordu ki, bütün bu olan biten şeylerde kendi sabırsızlığının, kendi ihtiyatsızlığının payını bile düşünmeye lüzum görmüyordu. Garip bir sükunete kavuşmuştu. Kendi köşesinde sessiz sedasız oturan bir adam olmuştu. Yalnız ara sıra, bilmem niçin sofanın duvarına astığı ve bir daha oradan kaldırılmasına razı olmadığı saat rakkasına bakar ve sonra acayip ve mazlum bir gülüşle gülümseyerek yerinden fırlardı.”

Ahmet Hamdi Tanpınar
Read more

“Fakat arada bu uçurum daima kalacaktı. Ara sıra onun üstünden ellerimiz birbirine uzanacak, sonra ben küskün, o ümitli kendi dünyalarımıza dönecektik. Biliyordum, bu düşünceler sade bu akşamın düşünceleriydi. Yarın sabah ben kibrit kutularımı bir sepete tıkıp enstitüye gittiğim zaman başka bir adam olacaktım.”

Ahmet Hamdi Tanpınar
Read more

“Ah laikse aşkımız elbet biter bir kışbaharyaz günüGözlerin uçurumlar kaydeder avuçlarımaBir çınar gövdesini bir hamle daha yayarÜç içbükey komodin silah çeker vurulurSen gidersin denklem düşer ben aşk olduğumu ağlarım…Modern bir alışkanlıktır ölmek, seni doğasıya seviyorum.BEN SANA DÜZENLİ OLARAK TELEFON EDİYORUM!Vincit omnia veritas!Belki inanmayacaksın ama ben bu şiiri ellerimle yazıyorumsevgilimÇünkü benim gömdüğüm kızlar ara sıra boğulurVe laik aşk çarpık toplumlaştırır, doğurma ne olurSirk deseler tek hırkam var, çatışmada bıraktımŞimdi gidip Beckett okuyacağım, beni de seyret TanrımÖfkemi devletle bir toprağa gömüyorumAklımsa çamura saplandı saplanacakŞems çeker çıkarır kitabı havuzdan, kuruErtan, alsana şu tüfeği duvardan benim ellerim ıslak.”

Ah Muhsin Ünlü
Read more

“sanem hanım. sanem. evlen benimle sanem. kadınım ol benim. yasadıgım tüm acıları, yaptıgım bütün kötülükleri, pismanlıklarımı, hatalarımı akla. basına çiçekten taçlar yapayım, sana siirler yazayım, seni her gece masallar anlatarak uyutayım. bazı aksamlar dvd’de film seyredelim seninle. birlikte hüzünlenelim, birlikte gülelim. sanat galerileri gezelim. sen benden daha çok anla modern sanatı. gördügümüz eserlerin ne anlama geldigini açıkla bana, ben basımı sallayayım. ah ben ne aptalmısım! nasıl olup da varlıgından kuskuya düsmüsüm? oysa hayat denen bu yaranın seni bulmak dısında ne anlamı olabilirdi ki? bak simdi her sey ne kadar açık görünüyor oysa. ilk görüste aska inanırsın, degil mi sanem? evet, çok dogru. ben de baska türlüsüne inanmam zaten. biliyor musun sanem, ben seni hep severim. her gün daha çok severim. bak mesela pencerenin önüne bir kus konar ben seni severim, bir tren yolculugunda pencereden dısarı bakarken derme çatma bir ev gözüme çarpar ben seni severim, burnuma eskilerden, hangi uzak hatıraya ait oldugunu bir türlü çıkaramadıgım bir koku çarpar ben seni severim, kafama kus sıçar ben yine seni severim… anlıyor musun beni? sonra ben bazen biraz fazla kıskanç olabilirim. diyelim yazlık bir yere gitmisizdir de, bir aksam sen çok hos bir tunik giymissindir, oradaki bütün erkekler bayılır sana, hemen asık olur. ben mesela tunik nedir onu bile bilmeden kıskançlıktan çatlayabilirim böyle bir durumda. ama belli etmem. ama sen yine de sezersin. öyle bir laf edersin ki ben, benden baska hiç kimseye bakmayacagını anlarım. o kadar da incesindir. bir de bir iyilik rica edecegim senden. gözlerine o elem ifadesini yükleyen alçagın adını söyle bana. söyle ki, ona hemen düello sahitlerimi göndereyim. silah seçimini o yapsın. evet. utanarak kabul ediyorum ki, bunu bir yerde okudum. ama ne fark eder? bütün siirler, romanlar senin için yazılmadı mı zaten? sarkılar senin için söylenmedi mi? masumların kanı senin için akmadı mı? ruhum hep seni aradı benim sanem. hep seni arar. milyonlarca yıl geçsin, sistemler çöksün, günesler patlasın benim ruhum seni arar. ve biliyor musun sanem, bulur da. simdi buldugu gibi bulur. seni seviyorum. seni seviyorum. seni seviyorum.”

Alper Canıgüz
Read more