“İki düşünceli, üç düşünceli adamlar var.Bir düşüncesiyle düne kadar getirdikleri yargıları bir anda değiştiriverirler; saklı tuttukları (Kimi zaman da unutmuş oldukları) ikinci, üçüncü düşünceye dayanmaya çalışırlar.”
“Bak bunlar ellerin senin bunlar ayakların Bunlar o kadar güzel ki artık o kadar olur Bunlar da saçların işte akşamdan çözülü Bak bu sensin çocuğum enine boyuna Bu da yatak olduğuna göre altımızdaki Sabahlara kadar koynumda yatmışsınBak bende yalan yok vallahi billahi Sen o kadar güzelsin ki artık o kadar olur”
“Ve şimdi : iki kere iki.Kırdım, evet, seni. Ama kırmıştın beniHadi sadece kırılmıştım diyerek önleyeyim herhangi bir eleştiriyiKalbim,Kalbim! Söyle şimdi ne yapacağım ben bu kalbi?Ne yaparım söyle daha derine düşerse yaram.”
“Yakup Cemil'inKurşuna dizilmeden hemen önceÜst üste içtiğiÖmründeki ilk üç sigara.”
“Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz Sanki hiç olmamıştı”
“Ellerini alıyorum sabaha kadar seviyorumEllerin beyaz tekrar beyaz tekrar beyazEllerinin bu kadar beyaz olmasından korkuyorum...”
“Senin eşsizliğin, bulunmazlığın üzerine ne söylesem eksik kalır. Sadelikten korkmayan bir kadınsın bir kere. O köprünün altında vb. satılan balık-ekmekten alıp yemek istemen beni en çok gönendiren şeylerden biri. Sana ondan almak istemeyimişimin tek nedeni midenin sağlığını düşündüğümdendir. Bunu kaç kez söyledim de sana. Adapazarı'ndaki kızla -neydi adı onun?- çektirdiğin fotoğrafta senin bütün hayat tavrın gizli. En gösterişsiz koşullarda da sen, o koşullardan hiç utanmadan, hiç yüksünmeden, bir ayağını gözüpek bir rahatlıkla ileri atabilirsin. Beni nasıl savunursun sonra. Birisi bana çok şişmanladığımı söylemişti de, hemen saldırıya geçmiş, şişman olmadığımı ileri sürmüştün. Oysa pekala fazla okkalanmıştım o günler. Sen busun işte. Sevdiğini her durumda savunursun, onun kusurlarını görmezsin. Ne sevgilisin sen.”