“İnsanlar dünyanın düzenli ve güvenli bir yer olması için yıllarca çalıştılar. Ama hiç kimse bunun ne kadar sıkıcı olabileceğinin farkında değildi. Bütün dünyanın parsellendiğini, hız limitleri konduğunu, bölümlere ayrıldığını, vergilendirildiğini ve düzenlendiğini, bütün insanların sınavlardan geçirildiğini, fişlendiğini, nerede oturduğunun, ne yaptığının kaydının tutulduğunu düşünün. Hiç kimseye macera yaşayacak bir alan kalmadı, satın alınabilenler hariç. Lunaparka gitmek gibi. Film izlemek gibi. Ama bunlar yine de sahte heyecanlardı. Dinazorların çocukları yemeyeceğini bilirsiniz. Büyük bir sahte afetin olma şansı bile oy çoğunluğuyla ortadan kaldırıldı. Gerçek afet veya risk ihtimali olmadığından, gerçek kurtuluş şansı da ortadan kalkmış oldu. Gerçek mutluluk yok. Gerçek heyecan yok. Eğlence, keşif, buluş yok.Bizi koruyan kanunlar aslında bizi can sıkıntına mahkum etmekten başka bir işe yaramazlar.Gerçek karmaşaya ulaşamadığımız sürece, asla gerçekten huzurlu olamayacağız.Her şey berbat bir hal almadığı sürece, yoluna da girmeyecek.Bürokrasimiz ve kanunlarımız dünyayı temiz ve güvenli bir toplama kampına çevirdi.Kölelerden oluşan bir jenerasyon yetiştiriyoruz.Çocuklarımıza çaresiz olmayı öğretiyoruz.Öyle planlanmış vaziyetteyiz ve ince ince yönetiliyoruz ki, burası artık dünya olmaktan çıktı. Burası lanet olası bir sahil güvenlik teknesi oldu.”

Chuck Palahniuk

Chuck Palahniuk - “İnsanlar dünyanın düzenli ve güvenli...” 1

Similar quotes

“Sevilebilmek için hayatını riske atmak gerektiğini düşündü. ...Annecik ciddi bir ses tonuyla "Sanat asla mutluluktan doğmaz" dedi. ......ve çocuk bir resmin, bir heykelin veya hikayenin, sevilen birinin yerini alabileceğini sanacak kadar aptal. ......bu yüzden eğer bunu okumanın sizi kurtaracağını sanıyorsanız... Herhangi bir şeyin sizi kurtaracağını sanıyorsanız... ......Bence annesi ölene dek bir erkeğin hayatındaki diğer kadıınların hiçbiri metres olmaktan öteye geçemez. ......Tamamlayamadığım şeylerle dolu hayatımda, bir tamamlanmamış olay daha. ...Hayatımın, Zen Budizmi öğrencilerine meditasyon yapmaları için ödev olarak verilen ve mantıksal çözümü olmayan problemlerden hiçbir farkı yok. ...Radyoda, duran aracın polise bildirildiği söylendi. Annecik radyonun sesini köledi. "Kahretsin" dedi. "Lütfen bizden bahsetmediklerini söyle bana." "Metalik sarı bir Duster'dan söz ediyorlar" dedi çocuk. "Bu bizim arabamız." Annecik, "Bu senin ne kadar az şey bildiğini gösteriyor" dedi. Kendi kapısını açtı ve çocuğa sürücü tarafına geçip arabadan inmesini söyledi. Yanlarından hızla geçen araçları kontrol etti. Ve, "Bu bizim arabamız değil" dedi. ..."Dünyayı parçalara ayırdık" diyor, "ama parçalarla ne yapacağımızı bilemiyoruz..." ..."Vaktimizin çoğunu başkalarının yarattığı şeyleri yargılayarak geçirdiğimizden, kendimiz hiçbir şey yaratamadık." ......hissettiğimden daha zavallı bir şey görmek iyi geliyor. ...Her bağımlılık aynı sorunu çözmek için bulunmuş bir yöntemdir, dedi. Uyuşturucular, obezite, alkol veya seks, huzuru bulmak için kullanılan farklı farklı yöntemlerdi. Bildiklerimizden kaçmak için. Eğitimimizden. Elmayı ısırmış olmaktan. ...İnsanlar dünyanın güvenli ve düzenli bir yer olması için yıllarca çalışırlardı. Ama hiç kimse bunun ne kadar sıkıcı olabileceğinin farkında değildi. Bütün dünyanın parsellendiğini, hız limitleri konduğunu, bölümlere ayrıldığını, vergilendirildiğini ve düzenlendiğini, bütün insanların sınavlardan geçirildiğini, fişlendiğini, nerede oturduğunun ne yaptığının kaydının yapıldığını düşünün. Hiç kimseye macera yaşayacak bir alan kalmadı, satın alınabilenler hariç. Lunaparka gitmek, Film izlemek gibi. Ama yine de bunlar sahte heyecanlardı. Dinozorların çocukları yemeyeceğini bilirsiniz. Büyük bir sahte afetin olma şansı bile oy çoğunluğuyla ortadan kaldırıldı. Gerçek afet veya risk ihtimali olmadığından, Gerçek kurtuluş şansı da ortadan kalkmış oldu. Gerçek mutluluk yok. Gerçek heyecan yok. Eğlence, keşif, buluş yok. Bizi koruyan kanunlar aslında bizi can sıkıntısına mahkum etmekten başka bir işe yaramazlar. Gerçek karmaşaya ulaşamadığımız sürece, asla gerçekten huzurlu olamayacağız. Her şey berbat bir hal almadığı sürece yoluna da girmeyecek. Bunlar Anneciğin ona anlattığı şeylerdi."Keşfedilmemiş tek alan, elle tutulamayanların dünyasıdır. Bunun dışındaki her şey çok sıkı örülmüştür" derdi. Çok fazla kanunun içinde hapsolmuş durumdayız. Elle tutulamayanlar derken interneti, filmleri, müziği, hikayeleri, sanatı, dedikoduları, bilgisayar programlarını, yani gerçek olmayan her şeyi kastediyordu. Sanal gerçeklikten bahsediyordu. Yalandan inanılan şeylerden. Kültürden. Gerçekdışı şeyler, gerçeklikten daha güçlüdür. Çünkü sadece elle tutulamayan fikirler, mefhumlar, inanışlar ve fanteziler kalır. Taşlar ufalanır. Ağaçlar çürür. İnsanlar da maalesef ölürler. Fakat bir düşünce, bir rüya, bir efsane gibi aslında son derece kırılgan şeyler yaşarlar da yaşarlar. ..."...Beni mahkum etmeniz çok gereksizdi. Bürokrasiniz ve kanunlarımız dünyayı temiz ve güvenli bir toplama kampına çevirdi" diye b”

Chuck Palahniuk
Read more

“O kadar az yaşadım ki sanki hiç ölmeyecekmişim gibi düşünme eğilimindeyim; insan hayatının bu kadarcık bir şeye indirgenmesi gerçek olamazmış gibi geliyor bana; elinizde olmadan, er ya da geç bir şey olacak diye hayal ediyorsunuz. Büyük hata. Bir hayat pekâlâ da boş ve kısa olabilir. Günler ne bir iz ne bir anı bırakmadan sefil bir şekilde akıp gider; ve sonra bir anda duruverir.”

Michel Houellebecq
Read more

“En büyük bilgelik şu andan zevk almayı hayatın en büyük amacı kılmaktır, çünkü tek gerçek budur, başka her şey düşünce oyunudur. Ama bunun en büyük budalalığımız olduğunu da söyleyebiliriz, çünkü yalnızca kısa bir süre için var olan ve bir rüya gibi kaybolan içinde bulunduğumuz bu an asla ciddi bir çabaya değmez.”

Arthur Schopenhauer
Read more

“İlham İlham sözcüğü tehlikelidir.İlk önce ilhamdır,sonra izleme,ardından da taklit olur ve bir bakarsınız bir kopya olmuşsunuz.Kimseden ilham almaya gerek yok.Gerekli olmasının yanı sıra,ayrıca tehlikelidir de.Her birey eşsizdir.Hiç kimse diğerini takip edemez.İlham bir lanete dönüşmektedir,bir lütfa değil.Her kaynaktan öğrenin,karşılaştığınız her eşsiz varlıktan keyif alın ama kimseyi takip etmeyin ve asla başka birisi gibi olmayın.Sadece kendiniz olabilirsiniz.Milyonlarca insan için,ilham kaynağı olan kişilerin kendilerinin hiç kimseden ilham almamış olması çok garip bir olaydır.Ama kimse bunu fark etmez.Gautama Buda hiç kimseden etkilemedi ve bu da onu müthiş bir ilham kaynağı haline getirdi.Sokrates kimseden etkilenmedi ki onu da böylesine eşsiz kılan buydu.İlham kaynağı olarak düşündüğünüz bütün bu insanlar başkalarından etkilenmediler. Evet,öğrendiler ve birçok insanı anlamaya çalıştılar,farklı kişilikleri sevdiler ama kimseyi takip etmediler.Kendileri olmayı denediler.”

Osho
Read more

“Düşün! Bize, matematik dünyasının kurgusal ve sonsuz olduğu öğretildi. Bunu kabul ederim, 1'den sonra 2 gelir dendi. Bunu da kabul ederim. Ama sonra, 1 ile 2 arasındaki sonsuzluğu düşündüm. Peki o nereye gitti? İrrasyonel sayılar varken bir sayıdan sonra diğer bir tam sayı nasıl gelebilir? Eğer 1'den sonra virgül konursa ve bunun da kıçına sonsuz sayı konabiliyorsa 2 nasıl gelir? İşte! Soru bu! Yanıtsız bir soru. Ve işte matematiğin hatası! Dolayısıyla matematik yok. Onun üzerine kurulmuş dünya düzeni de yok... Ama ben anlayabilirim. Anlayabilirim bu sorunu. Ve o zaman ortaya yaklaşık sayılar çıkar. Yani hiçbir sayı tam değildir. Hepsi tama yaklaşır. Ama varamaz. Demektir ki, 1,999...9'u bize 2 diye yutturmaya çalışan bir dünyanın çocuklarıyız. Ve dünya da aslında tam gibi görünürken, aslmda bir irrasyonellik harikası. İşte bunun için hayat yoktur. Olsa dahi o da irrasyoneldir! Yani anlamsızdır. Ne bir başlama nedeni, ne de bir oluş nedeni vardır. Evrende uçuşan kocaman bir irrasyonellik. Tabiî ki dünyanın bir anlamı olması gerekmiyor. Belki de onu anlamlandıran üzerinde yaşayan akıl sahibi yaratıklardır. Ama onların da bizi getirdiği nokta ortada!”

Hakan Günday
Read more