“Know how to live the time that is given you.”

Dario Fo
Time Neutral

Explore This Quote Further

Quote by Dario Fo: “Know how to live the time that is given you.” - Image 1

Similar quotes

“A theatre, a literature, an artistic expression that does not speak for its own time has no relevance.”


“Our homeland is the whole world. Our law is liberty. We have but one thought, revolution in our hearts.”


“Çok güvenli görünüyorsunuz! Fakat sanmayın ki bu böylece devam edecek! Öfke ve nefret büyük geminizin makine dairesinde terden geberenlerle birleşecek, biliyorum. İspanyol, türk, yunan, arap, italyan göçmenler ve avrupa’nın tüm ezilenleri…ve tüm kadınlar, ezildiğinin, aşağılandığının sömürüldüğünün farkında olan tüm kadınlar neden burada olduğumu ve beni neden öldürmek istediğinizi anlayacaklar… Gardiyanlar, yargıçlar, politikacılar, hiç biriniz umurumda değilsiniz. Asla beni delirtemeyeceksiniz! Beni sağlam öldüreceksiniz… mükemmel bir ruh ve mükemmel bir beyinle. Böylece herkes katillerin devleti ve katillerin hükümeti olduğunuzu anlayacak! Herkes sosyal demokrasinin neye benzediğini anlayacak!…şimdiden cesedimi kaçırıp saklamanızı, kapıyı avukatlarıma kapatmanızı görür gibiyim. Ulrike Meinhof kendini astı diyeceksiniz. Kanlı ellerinizle kapıları yüzlerine kapatacak ve fotoğraf çekmeyi soru sormayı yasaklayacaksınız. Yasak diyeceksiniz, cesedi incelemek yasak! soru sormak, düşünmek, tahmin etmek yasak!! yasak!!… ama kendi korkunuzu yasaklayamazsınız! Her katile özgü korkuyu yasaklayamazsınız!Cesedim bir dağ gibi ağır olacak…yüz bin ve yüz bin…yüz binlerce kadın kolu bu kocaman dağı kaldırıp omuzlarına alırken sizin oturduğunuz o sahte tahtı sarsacak müthiş bir kahkaha atacaklar! ..ve hep birlikte bağıracaklar: Ulrike Meinhof’u öldüremeyeceksiniz.”


“أنا لا أهتم بالسياسة قدر اهتمامي بالعدالة”


“You are an Universe of Universes and your soul a source of songs.”


“Razmišljao sam kako je ono All you need is love obično sranje! Sve što trebaš u životu je nečije uho, malo polupanje, mrvica osmijeha od koje se može prehraniti cijeli dan, samo jedna riječ što će te izvući iz bespuća i suhe pustinje vlastitosti u kojoj ti se jekom, sve slabijom i slabijom vraća tvoj glas, a ispružena ruka ostaje prazna, znojava, pa suha, nepotrebna i iscrpljena, gdje nemaš koga upitati: “Sjećaš li se...?”, gdje tebi nema niko uputiti isto pitanje...”