“çünkü her kambur biraz şair bir ailedendirtoparlarsak kendi kendinin çırağı da olabilirölü sözcüklere ve çocuklara can vermek içinhangi marş iki kez çalınırsa yeryüzünde unutmayınhem usta hem çırak bir kambur içindir”

Ece Ayhan

Explore This Quote Further

Quote by Ece Ayhan: “çünkü her kambur biraz şair bir ailedendirtoparl… - Image 1

Similar quotes

“Ne zaman elleri zambaklı padişah olursam Sana uzun heceli bir kent vereceğim Girilince kapıları yitecek ve boş!”


“renkli balıkların şımarıklığından geçip, küçük balıklarındoğuştan şaşkınlığından, yosunların yılışıklığından;kurbağa yavrularının gayretine hayranlıkla ve su yılanlarınınkaçısına minnettarlıkla, vardım suyun kuytu sığınağına.akıntının mahmurlaştığı yuvasına. yarı uykulu,dalgın bu tabakadarastladım suyun başlangıcından beri orada olanbir balığa.dokunmadım hiç bu balığa.dokunulamaz balıklara. çünkü tutabilmek için bir balığı, gövdesini sıkıştırmalı.gövdesi tutulan balıklarınçabucak kesilir soluğu.körpe ve iyi niyetli olsa da, çırpınarak kovar balık,kendi için açılmış her avucu.balık, ancak bakarak bilenlerin,görmekle yetinenlerin dostu.durduk balıkla yan yana.ancak yan yana durulabilir bir balıkla.karşısına geçip telaşını durdurmaya çalışacağına...arkasına geçip kuyruğunun dalgasında hırpalanacağına..üstünde altında dolaşıp balığı şaşırtacağına..sadece yan yana durulabilir bir balıkla.böylece bakabilirsin balığın neye baktığına.....ben de baktım balığın baktıklarına.durdurup zihnimin işleyişini iyice, çalıştım aklımısaydam kılmaya. söyleyecek sözüm kalmayacaktıaz daha. biraz daha dursam böylekalakacaktım balıksı bir zamanda.yumuşaktı doğrusu, akıl dönüşüyordu suya.kendini diyemeyecek kadar duraksız bir akışta.derken bir kaplumbağa böldü duruşumuzu....balık baktı bana. sonra kaplumbağaya. şaşarak bir aklınbu kadar etten olmasına ve bir gövdeninzamanın bütün yaralarını taşımasına.balık unuttu anladığını, suyla birlikte aktı.daha biraz önce burada, bir şey anlamaktaydı.anlamın kendi gelmeden anladığından uzaklaştı.yeterince sudan biri olamadığımdan belki,su için fazla dilli,kaplumbağa beni suyun ötesine doğru çekti.aklım yeniden ete döndü. nihayetinde ben insandım,balık olup akamadım.tastamam kendimden ibaret olamadım.giderek hızlanarak ve suyun boğuk gürültüsüne kapılarak...”


“Silgiler silerken silinirler de!”


“Öyle ölüme düşkündü ki biyoloji sıfırbir şarkı yiyor şimdi şapkalarını orospular eksiliyor.Ama yok ne olur ağlama böyle ama yokşunun şurasında taramvaysız, çocuk olmak turunç olmak...”


“Hangi çocukların neye imrenmesi yalınayak şiirdir?”


“bir insan bir insanda başka bir hayatın kapısını görünce aşık olur. ne mutluluktur öte yandaki, ne de tadıyla meraklandıran bir acı. aşk diye buna denir: bir insan bir insanda tekinsiz bir ev görür. insan yarası yarasına denk geleni seviyor demek ki.”