“Bu acılarla dolu dünya bazen en mantıklı bakışla bile bir cehennem gibi görünür. Ama insanın hayal gücü Carathis değildir ki, bu cehennemin tünellerinde cezalandırılmadan gezebilsin. Mezara ilişkin sayısız iç karartıcı korkuların hepsine de hayali olarak bakamayız ne yazık ki. Ama, tıpkı Afrasiab'a Oxus'a yaptığı yolculukta eşlik eden iblisler gibi, uyumaları gerekir - yoksa bizi yerler. Onlar uyumalıdır, yoksa biz ölürüz.”
“Beni ancak zengin bir kancık kurtarır,’ diyor büyük bir yılgınlıkla. ‘Sürekli yeni kancıklar peşinde koşmaktan yoruluyor insan. Mekanikleşiyor. Aşık olamıyorum, asıl sorun bu, anlıyor musun? Fazlasıyla bencilim. Kadınlar düş kurmama yardımcı oluyor sadece, hepsi bu. Kötü bir alışkanlık gibi, alkol gibi, afyon gibi. Her gün yeni bir am bulmayılıyım kendime; yoksa hastalıklı bir hal alıyorum. Fazla düşünüyorum. Bazen kendime, işi ne kadar çabuk bitirdiğime şaşıyorum - ve aslında ne kadar az anlamı olduğuna. Otomatiğe bağlamışım sanki. Bazen kadın filan düşünmüyorum ama birden kadının tekinin bana baktığını fark ediyorum ve küt! Yeniden başlıyor. Ne yaptığımı anlamadan bir bakıyorum ki odamdayız. Ne dediğimi bile hatırlamıyorum. Onları odama getiriyorum, kıçlarına bir şaplak atıyorum ve göz açıp kapayınaya değin bir bakıyorum ki iş bitmiş. Düş gibi.. Anlıyor musun ne demek istediğimi?”
“Hepimiz kadere tabiyiz, ama hepimiz sanki değilmişiz gibi hareket etmeliyiz." dedi Cadı. "Yoksa umutsuzluktan ölürüz.”
“Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına, ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak. Kimi insanın yüreği karanlık, kimininki aydınlıktır. Geceyle gündüz gibi! Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme, herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama! Kendini koru ..., insanlara karşı kendini koru!”
“Sevdiği adamla evlenmeyi Zaza'ya yasakladılar. Genç kız kederinden sararıpsoldu, tıpkı amansız bir hastalığa yakalanmış gibi öldü bu dert yüzünden. Menenjit dendi. Yirmiyaşında aşktan ölünebileceğini saklamanın bir yolu bu muydu yoksa?”
“Öyle bir an geliyor ki,insanın içinde bir şeyler kırılıyor;ne enerji ne istek kalıyor. Yaşamak gerekir diyorlar ama yaşamak son vadede intihara sürükleyen bir sorun”