“Başkalarından saygı, ilgi ya da sevgi bekliyorsan, önce sırasıyla kendine borçlusun bunları. Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir. Sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı, sevin. Yakında gül yollayacak demektir.”
“Başınıza taş düşerse, bu sahiden kötüdür; ama utanç, şerefsizlik, ayıp ya da hakaret ancak sen aldırırsan kötü olur. His yoksa kötülük de yoktur. Halk var gücüyle seni ıslıklarken, sen kendini alkışlarsan bunun ne zararı olabilir? İşte kendini alkışlamanı mümkün kılan tek şey Deliliktir”
“Kendini bilen, akıllı-uslu bir adam, kendine karşı son derece titiz değilse ve kendisini nefret edercesine küçümsemiyorsa gururlu da değildir.”
“Uzunca bir süre kendine sığınaklar kurup yıktın: düzen ya da eylemsizlik, başıboş sürüklenme ya da uyku, geceleyin devriye gezmeler, yansız anlar,gölgelerin ve ışıkların kaçışı.Daha uzun bir süre kendine yalan söylemeyi,kendini sersemleştirmeyi,kendi oyununa gelmeyi sürdürebilirsin belki.Ama oyun bitti,büyük şenlik,ertelenmiş yaşamın yalancı sarhoşluğu bitti.Dünya yerinden kıpırdamadı ve sen değişmedin. Kayıtsızlık seni farklı kılmadı.”
“Evinden çıkman gerekmez. Masandan kalkma ve dinle. Hatta dinleme, yalnızca bekle. Hatta bekleme bile, tamamen sessiz ve yalnız ol. Dünya, maskesini düşüresin diye, gelip kendini sunacaktır sana, başka türlü olamaz; kendinden geçmiş bir halde kıvranacaktır önünde.”
“* Savaş kararı mı aldın? O halde sen hastasın! Savaşa mı katıldın? O halde sen hastasın! Silah mı üretiyorsun? O halde sen hastasın! Hepsini reddet ve sağlıklı ol, insan ol, normal ol, gerçek bir adam ol!”