“Hakikatin yerine hakiki olmayanı koymak ne kadar da zordu. Zor, ama bir o kadar da zevkliydi. Bir kez hakikat hudutlarını aştığında, akıl zehir gibi işlemeye başlıyor, kelimeler tuhaf bir kudret ediniyordu. Zira kelime, artık kelimeden fazla bir şey olduğunu biiyordu.”
“Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğumuzu zannetmektir ki, ne kendimiz bu kadar büyük, ne de başkalarını bizden daha zavallı görmeye hakkımız yoktur.”
“Son derece mümkündür ki bir büyükbaba torunlarından daha çok bilimsel bir akla sahip olabilir! Toplumlar her zaman ileri gitmezler! Bazen eski kuşaklar çok daha şanslıdırlar!”
“Sanma ki derdim güneşten ötürü; Ne çıkar bahar geldiyse? Bademler çiçek açtıysa? Ucunda ölüm yok ya. Hoş, olsa da korkacak mıyım zaten Güneşle gelecek ölümden Ben ki her nisan bir yaş daha genç, Her bahar biraz daha aşığım; Korkar mıyım? Ah, dostum, derdim başka...”
“Gerçek şu ki gündüzün ışığında, bu yayılmış, soluk, hemen hemen gölgesiz aydınlıkta geceninkinden de daha koyu bir karanlık buluyorum.”