“Ihtiyarligin en guzel yani su, agzina geleni soyleyebiliyorsun. Insanlar sadece guluyor.”
“O halde, her bilgi, kendinden üstün olanın işine geleni değil, kendi yönetimi altında olanın yani güçsüzün işine geleni gözetir ve buyurur.”
“-hepsi yalandı yani öyle mi?-benim sana söylediğim yalanların hiçbir önemi yok musa. kendine söylediklerinin yanında..-aşka inanmıyor musun sanem?-sadece aptallar aşka inanır.-emin misin?-tabi ki eminim.-sadece aptallar emin olur.”
“Bıktım kalbine geleni gizleyip, ağzına geleni söyleyenlerden.”
“…Umutsuz durumda olmayan hiçbir şeye ilgi duyamıyorum, dedi. Paul Auster, Şans müziği, sayfa 29. Sevdiği yazarların kitaplarını ezberlemek gibi bir huyu vardı. Hala böyle insanlar vardı yani. Muadili olmayan insanlar. Yaptığı iyiliği karşı tarafın gözüne sokmaya çalışmayan insanlar… Şimdi biraz adama benzemişsin, dedi. Bir insan rolü için başvursan ve şansın yaver gitse, belki bir figüranlık kapabilirsin. Paul Auster, Köşeye Kıstırmak, sayfa 80.”
“İnsanlar etrafındayken iyi düşünemezsin! En iyi düşünceler yalnızlığın alacakaranlığında bizi ziyaret ederler!”