“Ve o an, içimde yazmak isteğini duydum.Yazmak... Kime? Neyi?Hep bilinmeyene yazılmaz mı?”
“Yurdundan kaçmakla kendinden kaçacağını mı sanıyorsun?”
“Dayanırdan, dayanmasını bilirsen, ama nasıl olsa dayanacaksın, insanoğlusun, kendin söyledin, insanoğlu, düşün bir, kimler nelere dayanmadı, dayanacaksın ve yeni bir kişilik yaratacaksın.Nasıl? diye sordu bir ses.Kendine bir iş edinerek, diye cevap verdi bir başka ses.”
“-Niçin kaybolmuş fotoğrafları arıyorsun.Elinde bir makinen var.Görüyorum.Yeni fotoğraflar çeksene.Hatta o kaybolan fotoğrafları.-Ama onlar hayallerimdi.”
“İnsanlığın nasıl savaşları varsa, senin de bir iç savaşın var: seni bağışlatan da bu.”
“Yeter! Yeter!Konuşmak yeter. Susmak yeter.Düşlemek.Düş görmek.Sürekli yorgunluk.Buraya geldik. Dağ başına. Gene bitmedi.Yeter artık!”
“Doğan günle birlikte gereği düşünüldü. Yaşamak, yaşamayı sürdürebilmek için kişiliğini bulmak zorundasın.”