“Hayatın ve ümidin düşmanı bir ortam içinde yazma eylemi kişinin kendi ipini çekmeden önce vasiyetini yazma isteğinden başka bir şey olamıyordu.”
“bazen karşılıklı iki kapısı olan bir odamız varmış gibi geliyor; ikimiz de kendi kapımızın kolunu tutuyoruz, birimiz gözünü kırpsa, diğerimiz kendi kapısının ardına kaçıveriyor ve ilki tek bir söz söylemeye kalksa ikincisi kesinlikle çoktan kapıyı arkasından kilitlemiş ve gözden kaybolmuş oluyor. kapıyı tekrar açacak, çünkü bu belkide insanın terk edemediği bir oda. ilki ikincisine bu kadar benzemese, sakin olsa, ötekine bakmıyormuş gibi davransa, odayı sanki herhangi bir odaymış gibi yavaş yavaş düzene sokacak, ama bunun yerine, o da kapısının orada aynı şeyi yapıyor, hatta bazen ikisi de kapılarının arkasına saklanıyorlar ve güzelim oda bomboş kalıyor.işte bu yüzden, üzücü yanlış anlamalar ortaya çıkıyor...”
“Beni engelleyenin olgular olduğu pek söylenemez, bir korku, aşılabilmesi olanaksız bir korku var: mutlu olmaktan korkmak, daha yüce bir amaç için kendine acı verme tutkusu ve buyruğu.”
“Gece gündüz, uykuda olsun, uyanık olsun, vücuduna saplanmış bir oku taşımak demek. Çekilir şey değil bu.”
“Odandan çıkman gerekmez, masanda oturmaya devam et ve dinle.. Dinleme bile, sadece bekle..bekleme bile, gerçekten sakin ve yalnız ol. Dünya özgürce sunacaktır kendini sana..maskesinden sıyrılmak için başka seçeneği yok, huşu içinde yuvarlanacaktır ayaklarının dibine..”
“O, yeryüzünün özgür ve kendini güvenlikte hisseden bir vatandaşıdır, çünkü bütün dünyevi mekânlara ulaşma imkânını ona veren yeterince uzun bir zincirle bağlanmıştır, ama yine de hiçbir şeyin kendisini çekip yeryüzünün sınırlarından öteye almasına izin verecek kadar uzun değildir bu zincir. Ne var ki aynı zamanda, gökyüzünün de özgür ve kendini güvenlikte hisseden bir vatandaşıdır, çünkü yine uzunluk bakımından öbürünün benzeri göksel bir zincirle bağlanmıştır. Yeryüzüne inmek mi istiyor, gökyüzü zincirinin tasması yakasından çeker; gökyüzüne çıkmak mı istiyor, bu kez de yeryüzü zincirinin tasması yapar aynı işi. Ama bütün bunlara rağmen, tüm olanaklar elindedir ve bunun da farkındadır; hatta tüm bu olanları ilk zincirle bağlanışındaki bir hataya bağlamayı reddeder.”
“Unutamayacağım bir doğa olayıydı yüzün istasyonda Milena: bulutlardan değil, kendiliğinden gölgelenen bir güneştin sanki.”