“Bana bir kitap mı fırlattın sen?Benim inimde?" " Evet.Ve yine yaparım". Fearghus şaşkınlıkla başını kaşıdı.Ona meydan okuyabilecek kadar cesur - veya aptal bakış açısına göre değişir- biriyle daha önce hiç karşılaşmamıştı."Ama" diye gakladı şaşkın bir şekilde" Ben bir ejderhayım" "Benimde memelerim var.Bu bana hiçbir şey ifade etmiyor”

G.A. Aiken

Explore This Quote Further

Quote by G.A. Aiken: “Bana bir kitap mı fırlattın sen?Benim inimde?" "… - Image 1

Similar quotes

“‎''Hayır!Duymak istemiyorum!''Gözlerinden,ıslanmış saçlarını çekmek için çabaladı.''Bugün neler atlattığım hakkında en ufak fikrin var mı?Birgün de ejderha alevinin içinde durmak zorunda kaldım.Hemde iki defa!''''Ama ben...''''Sessiz ol''Feraghus şaşkınlıkla sustu.''Ayrıca senin anne dediğin o soğuk o.. yüzleşmek zorunda kaldım!Kendi ağabeyimin kellesini aldım!Ve senin kardeşinin elini kırmak zorunda kaldım çünkü bana dokunmayı bırakmıyordu!Feraghus birdenbire sırıtınca Annwly tiradını kesti.''Ne?''''Elini mi kırdın?''Gülmeden edemedi.''Aslında bir parmaktı.Ama tepkisine bakacak olursan,kolunu kırdığımı sanabilirsin.''Feraghus güldü. Ve sonunda, Annwly de gülümsedi.”


“Annwyl paniğini frenledi.Kraliçe ona, Hefaidd-Hen savaşması için bir hediye vermişti.Onun alevlerinin ne yapacağına dair en ufak bir fikri yoktu,ama kraliçenin onagerçekten yardım ettiğini umuyordu.Dua etti, Briastias'ın adamlarına seslendiğini duysa dabiliyordu.Hefaidd-Hen havayı içine çekmek için kendini geriye atarken , onların asla zamanında gelemeyeceğini biliyordu.Ağabeyine baktı "Ne olursa olsun, bu iş burda bitmedi ağabey”


“O kadar az yaşadım ki sanki hiç ölmeyecekmişim gibi düşünme eğilimindeyim; insan hayatının bu kadarcık bir şeye indirgenmesi gerçek olamazmış gibi geliyor bana; elinizde olmadan, er ya da geç bir şey olacak diye hayal ediyorsunuz. Büyük hata. Bir hayat pekâlâ da boş ve kısa olabilir. Günler ne bir iz ne bir anı bırakmadan sefil bir şekilde akıp gider; ve sonra bir anda duruverir.”


“Really, Fearghus. You need to stop asking me to let you kill our family.”


“Ölümden korkuyordum. Ölümden o kadar korkuyordum ki belki de ölüyorsunuzdur diye, size bakamıyordum bile. Benim için ölmemenin, eğer bulabilirsem, bir... bir yolu olduğundan başka hiçbir şey düşünemiyordum. Fakat, sanki büyük bir yara varmış da kanıyormuş gibi, -sizinki gibi- hayat sürekli akıp gidiyordu. Fakat her şeyde bu vardı. Ve ben hiçbir şey, hiçbir şey yapmadım; sadece ölmenin korkusundan saklanmaya çalıştım.”


“Fearghus entered what he now considered her chamber, but immediately ducked the book flung at his head. Clearly she’d been waiting for him. And she was not happy.“He’s the one supposed to be helping me,” she roared at him.“Did you just throw a book at me? In my own den?”“Yes. And I’d throw it again!”Fearghus scratched his head in confusion. He’d never met a human brave enough—or stupid enough, depending on your point of view—to challenge him. “But,” he croaked out, amazed, “I’m a dragon.”“And I have tits. It means nothing to me!”