“Uyuyamayan, uykusuzluk hastalığı çeken kişiler, karanlığın getirdiği sınırsız özgürlük ve gerçeklikle baş edemeyen kişilerdir aynı zamanda.Bu insanlar, gün boyunca, her şeyi izlemekle oyalanırlar.Oysa gece artık izlenecek bir şey yoktur.Sadece, yaşamın o belirgin sesi duyulur içten içe.Gündüzden soyutlanıp, kurtulmuş olan anlamsızlık , artık saklı değildir.Hayatta olma bilinci kendini daha güçlü bir şekilde hissettirir geceleri, ölümün varlığı da öyle."Yaşamın anlamı" gece duyumsanır ve sorgulanır.Kimse bunu öğle yemeği sırasında tartışmaz.Yaşam, gecenin konusudur.”