“Ve yine her zamanki gibi,ince,çevik kiralık sevgililer alevlerin parıltısı,ipekler,elmaslar ve açık kadın omuzları arasında kıvrılıyor ve dans ediyordu.(San Fransiskolu Adam adlı öyküden)”

Ivan Bunin

Ivan Bunin - “Ve yine her zamanki gibi,ince,çevik...” 1

Similar quotes

“Kuran'ın tamamı lafzen mütevatirdir. Yine sünnette birçok nasslar lafzan ve manen mütevatirdir. Bu kabilden olup manası açık ve delaleti kesin olan şeyler hepsi dinde zaruri olarak bilinen şeyler babındandır. Müslümanların onları bilmemesi ve başkasını taklid etmesi caiz değildir.”

Said Havvâ
Read more

“...hayata karşı bıkkınlığı ve çaresizliği uçup gitmişti. Şimdi kendine güveniyor, iradesinin hayatına istediği şekilde istikamet verecek kudrette olduğunu görüyor ve olgun bir insan, bir kadın gibi düşünüyordu.”

Sabahattin Ali
Read more

“Belirmekte olan bütünüyle önemli bir şey gözlerimizin önüne gelir, gözlerimiz gibi duygularımız da onun içine karışmak ister ve biz, ah tüm varlığımızla kendimizi ona vermeyi, büyük ve muhteşem tek bir duygunun tüm hazzıyla dolmayı özleriz. - Ah, oraya vardığımızdaysa, orası şimdi burası olmuşsa, her şey her zamanki haline bürünür, zavallılığımızın ve sınırlılığımızın içinde kalakalırız, ruhumuzsa kaçırdığımız huzura özlem duyar.”

Goethe
Read more

“Of! Korkunç bir şey,diye söylendi kel kafasını eğerek. Korkunç olanın ne olduğunu ne anlamaya çalıştı ne de üstünde düşündü.Sonra alışkanlıkla ve dikkatle eklem yerleri damla hastalığından bozulmuş kısa parmaklarına ve badem pembesi iri,çıkıntılı turnaklarına baktı ve emin olarak "korkunç" diye yineledi. (Sanfransiskolu Adam adlı öyküsünden)”

Ivan Bunin
Read more

“...günah işlemeye önce şakalarla, oynaşmalarla; aşk oyunlarıyla başladılar... Adeta hızla yayılan atom molekülleri gibi günah kalplerinin, benliklerinin derinliklerine kadar işledi.Yalan, şehveti; şehvet, kıskançlığı; kıskançlık ise, kötülüğü tetikledi... Ve ilk kan döküldü. Kan, beraberinde korkuyu getirdi.Dağılmaya ve kutuplaşmaya başladılar.Kutuplaşma, karşılıklı itirafları ve suçlamaları doğurdu.Utanma duygusunu tattılar, utanmayı iffet sandılar.Şanı ve şöhreti keşfettiler.Her toplum kendine, onu bir diğerinden üstün kılan ve onu diğerlerinden ayrıştıran simgeler buldu.Doğaya ve canlılara saldırdılar. hayvanlar onları terk ettiler, uzaklara kaçıp dağlara,ormanların derinliklerine saklandılar.Birbirleriyle ve de doğayla düşman oldular.Kah ayrılmak için, kah birleşmek için; onun için, bunun için birbirleriyle kıyasıya dövüştüler. Savaştıkça birbirlerinden daha çok koptular.Dilleri, töreleri başkalaştı; birbirlerini anlamaz oldular.Kederi öğrendiler, fakat kederlenmeyi ve acı çekmeyi lütuf saydılar...Hakikate ulaşmanın ancak ve ancak acı çekmekle mümkün olabileceğini düşündüler.Önce hastalığı, ardından tedavisini buldular.Önce düşmanlığı yarattılar, ardından kardeşliğin ve insani değerlerin iyi birer savunucusu oldular.Suç, beraberinde adaleti ve yasaları getirdi; Adalet ise, giyotini..." (Gülünç Bir Adamın Düşü adlı öyküden)”

Fyodor Dostoyevsky
Read more