“…Öylece durup, Handan‘a dönüşen Evgenia’yı, Evgenia‘ya dönüşen Handan’ı ve bir anda ikisi birden olan Güzide‘yi izledim bir süre. İkisi beni bırakıp gitmiş olsa da, bu üç kadında aslında hep aynı kadını sevdiğimi düşündüm. Hangi kadını? İlk çocukluk arkadaşım, o çelimsiz liseli kızı mı, en güçlü dayanağım, can yoldaşım, cefakar karımı mı, yoksa yaşamın her şeye rağmen güzel olduğunu bana yeniden öğreten gün görmüş Evgenia’yı mı? Belki hepsini birden, belki hepsini ayrı ayrı ama üçünde de hep aynı kadını.”