“Bacak bacak üzerine atmış kızlar, bacak bacak üzerine atmamış kızlar, felaket bacaklı kızlar, rezalet bacaklı kızlar, harika görünen kızlar, bir tanısanız ne orospu olduğunu bileceğiniz kızlar.”

J.D. Salinger

J.D. Salinger - “Bacak bacak üzerine atmış kızlar, bacak...” 1

Similar quotes

“Futbolcular henüz yoktu ve genç kızlar hâlâ şairlerin adlarını ezberliyorlardı.”

İskender Pala
Read more

“O gün kapkaranlık sokaklarda dolaştım sokaklarda.İçimde, bu şölen sofrasına çıkarıp "bu da benden!" diye koyacak birşey yoktu.Renkli giysileri içinde güzel bacaklarını,muhallebi karınlarını,göğüslerini gösteren,saçlarından ışıltılar saçılan kızlar bende yalnızca ve yalnızca bir keşiş olma isteği uyandırıyordu.Bu istek de öfkelendiriyordu beni.İnsanın en temel meselelerinden birine, "Arzu etme acı çekersin!" kaypak bilgeliğiyle karşılık verenlere,insanları gömdükleri gibi meselelerini de gömebileceklerini düşünen kazma-kürek erbabına öfke duyuyordum.”

Barış Bıçakçı
Read more

“(...) çok güzel kızlar varmış ve Kant'ı da su gibi okuyorlarmış diye söylentiler çıkarıyorlar, doğru mu acaba? Onları ne yazık ki karşıdan karşıya geçerken ve vapurda bacak bacak üstüne atarken ve piyasa caddelerinde gözlerini ilerde bir noktaya dikmiş yürürken göremiyoruz, nerede saklanıyorlar dersin, bak ben ortadayım, onlarda kim bilir ne isterler? Kant'ın kendisini isterler, hem de güzel bir Kant isterler, kirli çamaşırlarını bile kimselere koklatmazlarmış öyle mi? Beni şimdiye kadar otuz yedinci sayfaya kadar okudular, sıkılıp ellerinden bıraktılar, o sayfam açık öylece kaldım, o sayfada sarardım, bizim bir arkadaş vardı, kadınlara kendini acındıracaksın diye öğüt veriyordu bana, çok üzülüyorum – ne yapacağımı bilmiyorum – yalnız kaldığım için intihar etmeyi düşünüyorum diye dert yandı mı bütün kadınlar ağına düşüyormuş, sonra bir yanlışlık oldu: Bu arkadaş -başımız sağ olsun- intihar etti, benim de korktuğum anlar oluyor, insan bu güven olmaz, pencere bu kadar yakınken ve iki adım daha atınca denize düşmek ihtimali varken, korkmayın canım şey, sizi elde etmek için yalan söyledim, ben ölür müyüm? ha- ha, vicdan azabı rolünde yaşamak niyetindeyim, kendimden bahsettiğime bakmayın, asıl mesele sizsiniz, ben yaşlanıyorum, siz hep genç kalıyorsunuz, yıllardır vapura binerim, yıllardır geniş caddelerde karşıdan karşıya geçerim, yıllardır yollarda yürürüm, gördüğüm kadarıyla siz hep gençsiniz, hep güzelsiniz, yirmi yaşında kalıyorsunuz her zaman, bir bayrak yarışında olduğu gibi gençliği birbirinize devrederek ilerliyorsunuz, ben benzetme için özür dilerim, sizi yerinizden oynatacak kadar heyecanlı bir benzetme yapmayı ne kadar isterdim, bizi iyi yetiştirmediler, hep ukalalık öğrettiler, öğretenleri bir elime geçirebilsem, sizin yanınızdaki delikanlılar da yaşlanmıyor, ne garip ne karışık bir düzen bu, bazen yanınızda yaşlıları da görüyorum, sakın paraya kıymet vermeyin olur mu? Sizi onlarla gördükçe daha çok üzülüyorum, beni kırmayın olmaz mı? (...)”

Oğuz Atay
Read more

“RüzgarŞimdi bir rüzgar geçti buradanKoştum ama yetişemedim,Nerelerde gezmiş tozmuşÖğrenemedim.Besbelli denizden çıkıpKıyılar boyunca gitmiştir,Tuz kokusu, katran kokusu, ter kokusuYüreğini allak bullak etmiştir.Sonra başlamış tırmanmaya dağlara doğruBulutları koyun gibi gütmüştür,Okşayıp otları yaylalardaBüyütmüştür.Köylere de uğradıysa eğerIslak, karanlık odalarda beşik sallanmıştır,Güneş altında çalışanlaraİmdat eylemiştir.Sonra başlayıp alçalmaya ovalara doğru,Haşhaş tarlalarında eflatun, pembe, beyaz,Kıraçlarda mavi dikenler..Toz toprak gözlerine gitmiştir.Şehirlere uğramış ki yanımdan geçti,Haşhaş çiçeğine benzer kızlar görmüştür,Bir gülüş, bir tel saç, allık pudraAlıp gitmiştir.Şimdi bir rüzgar geçti buradanKoştum ama yetişemedim,Soraydım söylerdi herhaldeSoramadım.”

Cahit Külebi
Read more

“Ah laikse aşkımız elbet biter bir kışbaharyaz günüGözlerin uçurumlar kaydeder avuçlarımaBir çınar gövdesini bir hamle daha yayarÜç içbükey komodin silah çeker vurulurSen gidersin denklem düşer ben aşk olduğumu ağlarım…Modern bir alışkanlıktır ölmek, seni doğasıya seviyorum.BEN SANA DÜZENLİ OLARAK TELEFON EDİYORUM!Vincit omnia veritas!Belki inanmayacaksın ama ben bu şiiri ellerimle yazıyorumsevgilimÇünkü benim gömdüğüm kızlar ara sıra boğulurVe laik aşk çarpık toplumlaştırır, doğurma ne olurSirk deseler tek hırkam var, çatışmada bıraktımŞimdi gidip Beckett okuyacağım, beni de seyret TanrımÖfkemi devletle bir toprağa gömüyorumAklımsa çamura saplandı saplanacakŞems çeker çıkarır kitabı havuzdan, kuruErtan, alsana şu tüfeği duvardan benim ellerim ıslak.”

Ah Muhsin Ünlü
Read more