“Muhafızlarım olduğunu biliyorsun değil mi ? Burada olduğunu biliyorlardır." "Yolda Linard'ın yanından geçtim." Yanağıma düşen saç tutamını geriye atıp kulağımın arkasına soktu.Eli orada kaldı. "Kuralları çiğnediğimi söyledi. Ben de ona kıçımı yemesini söyledim.”
“... ona aşktan söz ettim. o ise aşkın din gibi bir şey olduğunu, aslında var olmadığı halde sistemin bizi daha kolay kullanmak için uydurduğu bir şey olduğunu söyledi.”
“Fakat bir Üsküdarlı fakirin bir piyango bileti edinmesinin ne kadar mühim bir mesele olduğunu bilmeyen bir adam da pek İstanbullu sayılmaz. Hatta pek Türkiyeli bile sayılmaz. Hatta bazan insan çok kötü düşünmesini bilen bir adamsa dünyalı bile sayılmaz ve Merih yıldızı ahalisi gibi aramızdan sıyrılıp geçenlere, kolumuzu dürtenlere, güzel kızlarla geçenlere şaşar. Ne ise mesele burada değil. Fukaralık ayıp değil...Fukaralık ayıp değil dediğimiz zaman, hamal olalım, ıskatçı olalım; fukaralık ayıp değil dediğimiz zaman bunun ancak bir teselliden ibaret olduğunu ve fukaralığın bal gibi hem ayıp, hem günah, hem enayilik olduğunu biliriz.”
“İnsanın bütün işi gücü, sanırım vida değil insan olduğunu her an kendi kendisine kanıtlamaktır.”
“Bugüne kadar kadınların kime aşık olduğunu kimseler bilmiyordu. Bunu ilk anlayan ben oldum. Kadın şeytana aşıktır.”
“Küçük bir sinek vızlayıp kulağımın yanından geçti, sonra kayboldu. Daha önce hiç Noel'de sinek görmemiştim; Sanat 102 dersinde hissetmemiz öğretildiği gibi, iki tanıdık şeyin beklenmedik şekilde yan yana gelmesinin gerçeküstülüğünü hissederek ona vurdum. Gelecek bu olacaktı.”