“Duygularla ilişkili değilse, sözcükler anlamsızdır. İnsan bir düşüncenin sonucuna göre mi harekete geçeri yoksa duygu eylemi harekete geçirir de bazen düşünce mi onu uygulamaya döker?”
“İnsan düşünerek yaşamını yoluna koyabilir mi, yoksa her şeyi akışına mı bırakmalı?”
“Hakaret eşiğinin zeka ve güvenle doğrudan ilişkili olduğunu söylemişti. ''Orospu çocuğu'' sözü ancak anasından pek emin olmayan bir adam için hakaret sayılır ama insan Albert Einstein'a nasıl hakaret edebilir ki, demişti.”
“İnsan bazen o kadar kendi dışında davranır ki, size '' Bunu yapmış olamaz. Karakterine aykırı, dedirtir. Belki de değildir. Yalnızca başka bir açı söz konusu olabilir veya yukarıdan aşağıdan gelen baskılar kişinin davranış şeklini değiştirebilir.”
“Önceden düşünülmüş bir hareket değil bu, bir hareket de değil zaten, bir hareket yokluğu, yapmadığın bir hareket,yapmaktan kaçındığın hareketler.”
“Onu bir kenara koyarken, anladığımı söyledim yalnızca. Ne kötüdür bilirim ama elimden bir şey gelmez. Başkası da sana yardım edemez. Yalnızca geçecek diyebilirim ama sen buna inanamazsın. Yolun açık olsun. Bu dönemde birbirimize tahammül edemesek de, sevgim seninle olsun.”
“Yaşamak ve üretmek için gerekli olanları elde etmekten başka insanoğlunun en en çok istediği şey geriye kendisinden bir iz bırakmaktır; belki de kendisinin gerçekten var olduğunu ispatlayacak bir kanıt bırakma peşindedir, bu kanıtı bir tahta üzerine, taş üzerine ya da diğer insanların yaşantıları üzerine bırakır. Bu derin istek herkes de vardır; tuvalet duvarlarına ayıp ifadeler yazan çocuktan kendi imajını insan soyunun zihnine kazıyan Budda’ya kadar Yaşam öylesine gerçek dışı ki… Var olduğumuz konusunda ciddi kuşkularımız olduğunu ve bunu kanıtlamaya çalıştığımızı düşünüyorum.”