“uygarlığın olmadığı yerlerde ev bir evle değil, bir eylem ya da eylemler kümesiyle temsil edilir. herkesinki kendine özgüdür. bir zorunluluk duyulmadan seçilmiş eylemler kendi içlerinde geçici olabilirlr belki, ama herhangi bir binadan daha kalıcı ve sağlam sığınaklar sunarlar. Ev o zaman bir mekan olmaktan çıkar, yaşanan bir hayatın anlatılmamış öyküsü olur. En can alıcı noktaysa, evin aslında insanın adından başka bir şey olmadığıdır - birçok kişiye göre de insan adsızdır.”