“Tek bir insanın yaptığı, sanki bütün insanlar tarafından yapılmış gibidir. Bu nedenle cennet bahçesindeki söz dinlemezliğin bütün insanlığı kirletmesi haksızlık sayılmaz; gene bu nedenle tek bir Yahudi'nin çarmıha gerilmesinin insanlığı kurtarmaya yetmesi de haksızlık sayılmaz. Belki de Schopenhauer haklıydı; ben başkalarıyım, her insan bütün insanlardır. Shakespeare de neredeyse, zavallı John Vincent Moon'dur.”
“Tehlikeli oyunlar oynanmıştır. İnsanın içinde ifade edilmez bir eksiklik duygusu kalır. Her şey başka türlü olabilirdi sanki. Bütün bu oyunlar bu kadar da kötü oynanmayabilirdi.”
“Biten her şey bir rüyadır. Bütün bu evren bir rüyadır.”
“Bu karanlık evrende insanoğlu için tek gerçek mum bilimdir; bütün öteki mumlar sahtedir! Bilim bizim tek gerçek umudumuzdur; bütün öteki umutlar sahtedir! Bunu hatırla!”
“Sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulurNe ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmakElbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilimElbette gayet rasyoneldir attan atlamak -Freud diye bir şey yoktur.Sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirimBelki de şair olurum seni de aldırırım yanımaBilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsünYani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün. -Haydi iç de çay koyayım.”
“Aşkı ölçmek, sınamak, denemek ve kurtarmak için aşka yönelttiğimiz bütün bu sorular belki de her şeyin yanısıra aşkı kısaltmaya da yarıyor. Belki de sevemememizin nedeni çok sevmek istememiz, yani karşımızdaki kişiden hiçbir istekte bulunmaksızın, ondan onunla birlikte olmaktan başka bir şey istemeksizin kendimizi ona verecek yerde ondan bir şey (aşk) talep etmemizdir.”