“Sözcüklerin arasında da bir hiyerarşi, bir protokol ve hatta asalet unvanları vardır ya da tam tersine bazı sözcükler ayaktakımına mensup olduklarını gösteren izler taşırlar.”
“Bazı eski fotoğraflar vardır, içlerinden herhangi bir şeyi çıkarırsanız, bir tavuğu ya da küçük bir kuşu bile, büyü kaybolacaktır.”
“Yaşlı insanları bahçelerinde çalışırken ya da pencerelerinden bakarken görmek bir mutluluk kaynağıdır! Onların hayatta ve iyi olduklarını görmek pek güzeldir!”
“bu kitap minimalist bir ressamla ilgili ve konu minimalist sanat olduğu zaman fark ettim ki ben agnostik hatta belki ateistim.Bu kelimeleri kullanıyorum çünkü bence minimalizme ya inanırsınız ya da inanmazsınız -bir Hockney, bir Hopper ya da bir Monet söz konusu olduğunda size tanınmayan bir şanstır bu. Karşımızda Irwin var (şans bu ya sevilesi, düşünceli bir adam) turuncu bir zemin üzerinde türlü düz çizgilerden ibaret olan en son desen çizimleriyle:“Bakınca… tablolara algısal açıdan, gözünüzün havanın, uzayın hatta kısacık bir mesafenin orta yerinde takılı kaldığını fark ediyorsunuz: varlığınızın uzay-zaman süreklisinde kaynaşıyor uzay ve zaman. Tam bir meditasyon halinde buluyorsunuz kendinizi.”Size böyle bir şey olmazsa ne olacak? Demek istediğim, herkese olmuyordur herhalde bu, öyle değil mi? Ne kalıyor o zaman elinizde? Katoliklerin de komünyon ayinine katıldığınız zaman olabileceklerle ilgili benzer bir iddiada bulunabilecekleri geldi aklıma. İsa’nın bedeniyle incecik bir ekmek parçası arasında çok büyük bir fark var.”
“...Alnına konsun bu öpüş!Ve, şimdi senden ayrılırken,İtiraf edeyim ki-Günlerimi bir düşSayarken yanılmıyorsun;Ama, umut gitmişse uzaklaraBir gece ya da bir günBir görüntüde ya da bir şeyde olmaksızınFark eder mi bu yüzden?Bütün gördüğümüz ve göründüğümüzYalnızca bir düş içinde bir düş.”
“Bir gemi için iki seçenek vardır: Ya denize açılıp dalgalarla boğuşmak ya da bir limanda çürümek! Aynı şey insan için de geçerlidir!”