“Beni öldürmen korkunç bir hata olur. Ailemdekı kadınlar kötü bir şekilde öldürüldükleri takdirde, hayalet olarak geri dönme eğilimindedir." Thomas'ın bakışları Fia'nın gözlerine kilitlendi. "Hayalet mi?" "Evet, süzülen beyaz elbisemi giyinir, boğazımdan acı sesler çıkarırım. Böyle bir şeyi görmekten pek hoşlanmazsın.”
“Zorla bir yerlerden kesip çıkarılmışım. Zorla başka bir yere yapıştırılmışım. Boşluğum beni bekliyor sanki orada! Her şeyi aynı anda eksik bırakmış sanki bir zorba makas, her şeyi kırık, her şeyi defolu, her şeyi arızalı... Arızalıyım evet, güvenmeyin bana. Üşüyemeden dondum beni ısıtılıp tekrar insan yapılabilemem bir daha.”
“Eğer insan sağlıklı bir şekilde bir vejetaryen olarak yaşayabileceği halde böyle olmayı seçmemişse, o zaman insan et yemekten suçludur!”
“Beni engelleyenin olgular olduğu pek söylenemez, bir korku, aşılabilmesi olanaksız bir korku var: mutlu olmaktan korkmak, daha yüce bir amaç için kendine acı verme tutkusu ve buyruğu.”
“Bazen etrafımızda o kadar esrarlı bir hâdise olur ki ince teferuatına kadar bunu sezeriz, fakat hiçbir şey idrak etmeyiz; ruhumuzun içinde ikinci bir ruh her şeyi anlar, fakat bize anlatmaz, böyle korkunç işaretlerle bizi muammanın derinliklerine atar ve boğar.”
“... bir armağan, bir mucize olduğu söylenen şu hayatın saçma sapan bir şekilde bitebileceğinden korktum hep. İçimde böyle bir korku varken de hayatın tam da bu şekilde, yani saçma sapan bir şekilde sürdüğünü anlamadım. Asıl bundan korkman gerektiğini anlamadım.”