“Terleyen bir el hissindedir yalnızlık, yanan bir boğaz, taşlaşmış bir ten.. Plastik bir bardaktan birşeyler içmeye benzer duygusu. Bazen yapış yapış bazen kupkuru olur, insana kendini kendi teninde eğreti hissettirir. Fazlaca özenilmiş makyaj ya da toptan bir kendini bırakmışlık görünümündedir yalnızlık. Boş gözlerle bakar dünyaya. Kimi zaman oyuna alınmayı bekleyen bir çocuk, kimi zaman dansa kaldırılmayı bekleyen bir genç kız, kimi zaman masada sevdiği kadının gelmesini bekleyen bir adam haline bürünür. Beklenenler gelmez ki yalnızlık olsun. Onun yerine neyi, kimi beklediğini unutturan bir sonsuz an gelir, gitmez olur. O gitmeyen anın ta kendisidir yalnızlık.”

Karin Karakaşlı

Karin Karakaşlı - “Terleyen bir el hissindedir...” 1

Similar quotes

“Kimi zaman penceredeki manzara, duvara asılmış bir tablodur yalnızca; kimi zaman oda, orada olmamı değil, bütünü görmemi engelleyen, ağaçlar arasında bir kabuktan başka bir şey değildir.”

Paul Valery
Read more

“Bruno bir birey sayılabilir miydi? Organlarının çürümesi onun sorunuydu, fiziksel çöküşü ve ölümü bireysel olarak yaşayacaktı. Öte yandan yaşama hazcı açıdan bakışı, bilincini yapılandıran etki alanları ve arzuları onun tüm kuşağına özgüydü. Deneysel bir hazırlık yapılması ve bir ya da daha çok gözlenebilir öğenin seçimi, atomik bir dizgenin - kimi zaman cisimsel, kimi zaman dalgalı- belli bir davranış biçimi kazanmasını sağlıyorsa, Bruno da bir birey gibi görülebilir, ama başka bir açıdan da, yalnızca, tarihsel bir açılımın edilgen bir öğesidir. Güdülenmeleri, değerleri, arzuları: bunların hiçbiri, çok az da olsa, onu çağdaşlarından ayıran özellikler değil. Yoksunluk içindeki bir hayvanın ilk tepkisi, genellikle, var gücüyle hedefine ulaşmaktır. Örneğin, aç bir tavuk, yem yemesi kafesle engellendiğinde, giderek artan çılgınlıkta bir çaba harcayarak bu kafesin öte yanına geçmeye çabalar. Ama yavaş yavaş, bu davranışın yerini, görünüşte amaçsız bir davranış alır. Örneğin güvercinler aradıkları yemi bulamazlarsa, yiyecek bir şey bulunmayan yeri sürekli olarak gagalarlar. Yalnızca boşu boşuna gagalamakla kalmazlar, sürekli olarak kanatlarını da temizlerler.”

Michel Houellebecq
Read more

“Kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil… İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile… Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımdan küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birilerini arıyorum. Bütün bu beynimde geçenleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini. O zaman nasıl hazin bir hal aldığımı tasvir edemezsiniz. Kış günü sokağa atılmış bir kedi gibi kendimi zavallı hissediyorum.”

Sabahattin Ali
Read more

“Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor.”

Sait Faik Abasıyanık
Read more

“Sürekli bir eksiklik duygusu, zaman zaman akla gelen, uysal bir diş ağrısına benzeyen acı: Unutmak buydu.”

Mehmet Eroğlu
Read more