“Dinle Mordaç, biraz da ben konuşayım şimdi."Mordaç acı acı baktı. "Ne konuşacaksın Miç? Ben sana yalan bir şey söylemedim.""Sana yalan söyledin demiyorum. Benim bir uşak olmadığımı sen de benim kadar bilirsin. Selmanoviç bana hiçbir zaman emir vermez. Yapılacak bir iş oldu mu her zaman rica eder. Benim haberim olmadan da bu çiftlikten kuş bile uçuramaz.""Bunların hiçbiri insanı uşaklıktan kurtaramaz.""Kaymakam olsaydım ne olacaktı? O zaman da valinin uşağı olacaktım. Üstelik maaşım yetmeyince de halkı soymaya kalkacaktım. Ne olacaktı sonra? Bir gün çarşı ortasında bundan önceki Kaymakam Kaleperoviç gibi bir Hırvat'ın kurşunuyla can verecektim.""Ya da Belgrad Meydanı'na heykelin dikilecekti!""Gelip geçerken herkes tükürsün diye mi?""Hayır, ayaklarını öpsün diye!""İstemem, halkın sevgisine hiçbir zaman güven olmaz. Bugün ayağını öper, yarın da aynı ayağına ip bağlayıp seni ağaca asar. Eğer öyle olmasaydı politikacılara dünyada iş kalmazdı. Dünyanın en nankör sevgisi kadınınkinden sonra halkınkidir.""Her zaman değil Miç!""Her zaman. Halk bir tırtıl gibidir. Yumuşaktır ama insanı kemirir.”