“İstedigim bu değildi, bütün bu ayrıntıları versem ne çok ağlayacaktin kim bilir, en çok onlar acıtır, öç almak mı? Nevit’ten mi? senden mi? hayır, beni hiç anlamıyorsun. Tenimde, tenimin altında bir yerlerde, o şarkıdakı gibi saklıyorum onu, bir düşte elimden tutuyor ama çok çok uzakta, göremiyorum bile, nasıl olup da görünmeyecek kadar uzaktayken elini tutabildiğime şaşıyorum. Sen de ona selam söyle.”

Kürşat Başar,Sen olsaydın yapmazdın, biliyorum.

Kürşat Başar,Sen olsaydın yapmazdın, biliyorum. ... 1

Similar quotes

“Senin eşsizliğin, bulunmazlığın üzerine ne söylesem eksik kalır. Sadelikten korkmayan bir kadınsın bir kere. O köprünün altında vb. satılan balık-ekmekten alıp yemek istemen beni en çok gönendiren şeylerden biri. Sana ondan almak istemeyimişimin tek nedeni midenin sağlığını düşündüğümdendir. Bunu kaç kez söyledim de sana. Adapazarı'ndaki kızla -neydi adı onun?- çektirdiğin fotoğrafta senin bütün hayat tavrın gizli. En gösterişsiz koşullarda da sen, o koşullardan hiç utanmadan, hiç yüksünmeden, bir ayağını gözüpek bir rahatlıkla ileri atabilirsin. Beni nasıl savunursun sonra. Birisi bana çok şişmanladığımı söylemişti de, hemen saldırıya geçmiş, şişman olmadığımı ileri sürmüştün. Oysa pekala fazla okkalanmıştım o günler. Sen busun işte. Sevdiğini her durumda savunursun, onun kusurlarını görmezsin. Ne sevgilisin sen.”

Cemal Süreya
Read more

“Düşünsenize, onların o kentleri ayakta duruyordu, dimdik ayakta. New York ayakta duran bir kenttir. Daha önce de çok kent görmüştük bizler elbette ve bayağı da güzel kentler ve limanlar, hem de en fiyakalısından. Ama bizim oralarda yan vaziyettedir kentler, değil mi, deniz kenarında ya da nehir kıyısında, manzaranın üzerine uzanıverirler, yolcuyu beklerler, oysa bu Amerikalısı, o öyle ayılıp bayılmıyordu, hayır, kazık gibi duruyordu, orada, hiç de sikici değildi, ürkütücü bir kazık.”

Louis-Ferdinand Celine
Read more

“Mevsimlerden yazdı ve tercüme-i halime ne söylesem azdı. Biliyordum, gidecekti. Kim bilir, belki de bir bekleyeni vardı? Lakin gözlerinden anlıyordum, o da benim gibi yalnızdı. Dışarıdan bakınca halleri pervasız, ruhu uçarıydı. Sevdiyse de çok, korkarım bana inanmazdı. İşte bu konuda çok haksızdı. Varsın olsun; başka kim gözlerinde umudu ve acıyı aynı anda böyle güzel taşırdı? Tanrı’nın kaderime yazdığı işte bu kızdı.”

Alper Canıgüz
Read more

“Ne istiyorlardı senden Selim? Belki sen çok şey istiyordun onlardan. Verdiğinin hiç olmazsa küçük bir parçası kadar birşeyler istiyordun. Sonunda kaçıyorlardı. Hayır, sen kaçıyordun. Hayır kaçmıyordun: insana ihtiyacın vardı. İnsanı arıyordun canım kardeşim. Bunda utanacak ne vardı?”

Oğuz Atay
Read more

“sanem hanım. sanem. evlen benimle sanem. kadınım ol benim. yasadıgım tüm acıları, yaptıgım bütün kötülükleri, pismanlıklarımı, hatalarımı akla. basına çiçekten taçlar yapayım, sana siirler yazayım, seni her gece masallar anlatarak uyutayım. bazı aksamlar dvd’de film seyredelim seninle. birlikte hüzünlenelim, birlikte gülelim. sanat galerileri gezelim. sen benden daha çok anla modern sanatı. gördügümüz eserlerin ne anlama geldigini açıkla bana, ben basımı sallayayım. ah ben ne aptalmısım! nasıl olup da varlıgından kuskuya düsmüsüm? oysa hayat denen bu yaranın seni bulmak dısında ne anlamı olabilirdi ki? bak simdi her sey ne kadar açık görünüyor oysa. ilk görüste aska inanırsın, degil mi sanem? evet, çok dogru. ben de baska türlüsüne inanmam zaten. biliyor musun sanem, ben seni hep severim. her gün daha çok severim. bak mesela pencerenin önüne bir kus konar ben seni severim, bir tren yolculugunda pencereden dısarı bakarken derme çatma bir ev gözüme çarpar ben seni severim, burnuma eskilerden, hangi uzak hatıraya ait oldugunu bir türlü çıkaramadıgım bir koku çarpar ben seni severim, kafama kus sıçar ben yine seni severim… anlıyor musun beni? sonra ben bazen biraz fazla kıskanç olabilirim. diyelim yazlık bir yere gitmisizdir de, bir aksam sen çok hos bir tunik giymissindir, oradaki bütün erkekler bayılır sana, hemen asık olur. ben mesela tunik nedir onu bile bilmeden kıskançlıktan çatlayabilirim böyle bir durumda. ama belli etmem. ama sen yine de sezersin. öyle bir laf edersin ki ben, benden baska hiç kimseye bakmayacagını anlarım. o kadar da incesindir. bir de bir iyilik rica edecegim senden. gözlerine o elem ifadesini yükleyen alçagın adını söyle bana. söyle ki, ona hemen düello sahitlerimi göndereyim. silah seçimini o yapsın. evet. utanarak kabul ediyorum ki, bunu bir yerde okudum. ama ne fark eder? bütün siirler, romanlar senin için yazılmadı mı zaten? sarkılar senin için söylenmedi mi? masumların kanı senin için akmadı mı? ruhum hep seni aradı benim sanem. hep seni arar. milyonlarca yıl geçsin, sistemler çöksün, günesler patlasın benim ruhum seni arar. ve biliyor musun sanem, bulur da. simdi buldugu gibi bulur. seni seviyorum. seni seviyorum. seni seviyorum.”

Alper Canıgüz
Read more