“Maldoror'un mutlu yaşadığı o ilk yıllarda nasıl iyi yürekli biri olduğunu anlatacağım birkaç satırda.Daha sonra, kötü ruhlu doğmuş olduğunu fark etti: Ne garip yazgı! Kişiliğini elinden geldiğincegizledi uzun yıllar, ama sonunda, şu alışık olmadığı gerilim yüzünden, her gün kan beynine çıkmayabaşladı; böylesine bir yaşama artık katlanamadığı için de, sonunda, kararlı bir biçimde kötülükmesleğine adandı… .....Yalancı biri değildi, gerçeği kabul ediyor vekendisinin bir kan dökücü olduğunu söylüyordu. İnsanlar, duydunuz mu? Bu titreyen kuş teleğikalemle de aynı şeyi tekrarlamaktan utanmıyor. Sanki istençten de güçlü yetke… Bir lânet! Yerçekimiyasalarına karşı koyabilir mi taş? Olanaksız. Kötülük, iyilikle bağlaşma yapmak isterse, olanaksızdır.Yukarıda söylediğim de buydu benim zaten.”

Lautreamont

Lautreamont - “Maldoror'un mutlu yaşadığı o ilk yıllarda...” 1

Similar quotes

“Daha anlayamamıştı sonunda ölüm olan bir hayatta mutlu son olmasının mantığa aykırı olduğunu. Ölüm mutlu bir son olamazdı. Kimse için. Ama yine de insanlar, kendilerini kandırmak için hayatlarını dönemlere bölüyorlar ve ancak o dönemlere mutlu sonlar uydurabiliyorlardı. Oysa hayat, her bölümünde ayrı bir hikayenin döndüğü neşeli bir dizi değil, sonunda herkesin öldüğü ve katilin bulunamadığı sıkıcı bir filmdi.”

Hakan Günday
Read more

“Bütün bunlardan yola çıkarak her şeyin bir üsluptan, bir adlandırmadan, bir görüntüden ibaret olduğunu mu söylemeliyiz?Vitrinler hep bir bolluğa işaret eder. Ama bu bolluğu mümkün kılan, onu var eden, onun için harcanan, o sırada tükenen yer almaz vitrinde. Vitrin teşhir ettiği malın bir emek ürünü olduğunu gizler bakan kişiden. Nasıl piyasa farklı emek biçimlerini eşitler ve malları soyut bir değişim değer,ne indirgerse, toplum vitrine dönüştüğünde de bütün yaşantılar, yitirilen fırsatlar ve sarf edilen emek bir imajdan ibaret kalır. Rumelihisarı'ndaki bir antikacının vitrininde, on dokuzuncu yüzyıldan kalma bazı ibrikler var. Zamanında defolu sayıldıkları için pazarlanamamışlar. Defoları, veremli işçilerin soluklarıyla birlikte cama üfledikleri kan damlaları.Ama acıyı vitrine çıkaran her zaman öteki olmayabilir. Acı çekenlerin kendileri de artık yaşadıklarını seyirlik kılabiliyor.”

Nurdan Gürbilek
Read more

“Astronotların uzayda salınıp yeryüzüne döndükten sonra, burası onlara çürüyen bir et gibi koktuğu için midelerinin kötü olduğunu okumuştum bir yerlerde. Biz diğer insanlar, her gün soluduğumuz için bu iğrenç kokuyu fark etmiyoruz; hava bize normal geliyor, ama aslında içine saldığımız bir sürü çöp, kimyasal ve kirletici maddeyle dolu. Sonra, dünya birinin eski arabasıymış da, dikiz aynasına büyük boy bir çam kokusu asıyormuşuz gibi etrafa başka saçmalıklar sıkıp havanın daha iyi kokmasını sağlamaya çalışıyoruz.”

Michael Thomas Ford
Read more

“Siz insanlar temel bir sorun olduğunu hiç fark etmediniz mi? Hayır mı? İşte sana bir ipucu... Mutlu bir sonla üzücü bir sonun arasındaki tek fark şudur: Birinde sonun zamanını sen belirlersin.”

Andrew Kaufman
Read more

“Yanılıyordu. Hep yanılmıştı. O ebedi bir yolcuydu. Onun gideceği son bir durak yoktu. İlk kimliğine ulaşmıştı, ama bu hedef de bir aşamadan başka bir şey değildi. Çok yakında yeniden hafızasını yitirecekti. Yeni kişiliğinin üstesinden gelmeye çalışacak, ama olduğunu iddia ettiği kişi olmadığını anlayacaktı. Böylece hep gerçek "ben"i bulma umuduyla araştırmaya yeniden başlayacaktı. Ama o "ben" yoktu.Onu ebediyen kaybetmişti.”

Jean Christophe Grangé
Read more