“Ah ! Dostum ! İnanın bana, bu dünya aslında tamamen insanlarla taşak geçmek için yaratılmış koskocaman bir kandırmacadır.”
“İnanın bana, güzel bir sabahta İstanbul'a varmak, bir insanın hayatındaki en güzel andır.”
“Siz yapan değil, olan bir insana benziyorsunuz. Ve inanın, bu çok önemli bir niteliktir.”
“Kafka’yla yaptığım bir konuşmayı hatırlıyorum, çıkış noktamız bugünkü Avrupa ve insanlığın çöküşüydü. ‘Bizler,’ demişti Kafka ‘Tanrının zihnine üşüşen nihilist düşünceler, intihar fikirleriyiz.’ Bu bana önce Gnostik dünya görüşünü hatırlattı: Kötü bir demiurg olarak tanrı, dünyaysa onun düşüşü. ‘Hayır.’ dedi Kafka ‘bizim dünyamız Tanrının kötü bir ruh haline, kötü bir gününe rastlamış.’ ‘Öyleyse bu bildiğimiz dünya dışında umut olabilir mi?’ diye sordum. Gülümsedi: ‘Elbette yeterince var hatta sonsuz umut var ama bizim için değil.”
“Astronotların uzayda salınıp yeryüzüne döndükten sonra, burası onlara çürüyen bir et gibi koktuğu için midelerinin kötü olduğunu okumuştum bir yerlerde. Biz diğer insanlar, her gün soluduğumuz için bu iğrenç kokuyu fark etmiyoruz; hava bize normal geliyor, ama aslında içine saldığımız bir sürü çöp, kimyasal ve kirletici maddeyle dolu. Sonra, dünya birinin eski arabasıymış da, dikiz aynasına büyük boy bir çam kokusu asıyormuşuz gibi etrafa başka saçmalıklar sıkıp havanın daha iyi kokmasını sağlamaya çalışıyoruz.”
“Beş yıldır tamamen kör olduğuna inanmışken ansızın, aslında yalnızca çok büyük bir şapka giymekte olduğunu fark eden bir adam kadar şaşkındı.”