“Bazı köprüler o kadar güzeldirler ki onların kendi evimiz olmasını isteriz!”
“Kendi olarak, sana gelen-sana gereksinimi olmadan, seni isteyen-sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen-kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan- -O, işte...”
“Bak bunlar ellerin senin bunlar ayakların Bunlar o kadar güzel ki artık o kadar olur Bunlar da saçların işte akşamdan çözülü Bak bu sensin çocuğum enine boyuna Bu da yatak olduğuna göre altımızdaki Sabahlara kadar koynumda yatmışsınBak bende yalan yok vallahi billahi Sen o kadar güzelsin ki artık o kadar olur”
“Aşk bir ruh kangreni; o kadar çabuk ilerliyor ki.”
“İnsan bazen o kadar kendi dışında davranır ki, size '' Bunu yapmış olamaz. Karakterine aykırı, dedirtir. Belki de değildir. Yalnızca başka bir açı söz konusu olabilir veya yukarıdan aşağıdan gelen baskılar kişinin davranış şeklini değiştirebilir.”
“O kadar çok şey öğrendim ki, artık birşey öğrenmek istemedim. Sustum sonuna kadar. Susmalarım bir yerlere sığmadı, mızraklı birşeyler olup peşime düştüler.”