“Bir balıkçının kayığı batarken eğer bir balık bundan üzüntü duyuyorsa, işte o balık paha biçilmez bir hazineye sahiptir: Merhamet! Merhametli ol, düşmanlarına bile!”
“Bazen yolunu kaybedersin; bir ormanın alacakaranlığında yürürsün ve aniden eski fakat güzel bir eve rastlarsın. İşte o yosunlu eski ev iyi bir özdeyiştir! Eskidir, çünkü bilgeliğe sahiptir; güzeldir, çünkü sana bir umut verir!”
“Eğer bir hedefin varsa, bir çölün ortasında bile daha canlı yürürsün!”
“Eğer bir ayak izin varsa mutlu ol, çünkü bir gölge değilsin demektir bu!”
“Eğer insan uçabilirse, bu fevkalade bir şey olmayacaktır! Fakat eğer insan ölümsüz olabilirse, işte bu fevkalade bir şey olacaktır!”
“Eğer kartalın yanında durursak balık ölecek; eğer balığın yanında durursak kartal ölecek. Bu çıkmaz, tesadüfî evrimsel süreç tarafından yaratılmıştır. Burada iyilik, adalet ve zekâ yoktur. İlkel ve kusurlu bir düzende yaşıyoruz.”
“Eğer arkanda iyi bir iz bırakırsan, sen dursan bile o iz yürümeye devam edecektir!”