“İnsanın oturduğu toprakların altında ölüleri yoksa, o adam o toprağın insanı değildir.”
“Bir diş çektirdikten sonra bile yerinde ağızdan daha büyük bir boşluk kaldığı zannedildiği halde, ayrılan bir bacağın yerinde kalan uçurumun baş dönmesine nasıl alışılır?”
“-Peki bundan sonra ne olacak? Nereye gidiyoruz? Cennet diye bir yer yok mu?-Hayır Jonathan öyle bir yer yok. O ne bir yer, ne de bir zaman. Cennet, kendinde kusursuzluğu bulmaktır.”
“Vardığın yer orası değil. Onun çok ötesindesin. Ama geldiğinde inandığın yer orası ve bunda sakınca yok. Seni doğru okuyorum değil mi, sevgili ölümlü? Her zaman içinde bulunan, sana uçma fantezini yaşatan şu mavi tüylü kanatların sahibi olduğunun farkına yeni vardın. Bir mil yüksekliğindeki bir uçurumun kenarında duruyorsun, güven duyarak öne doğru eğiliyorsun, kanatlar açılıyor, denge durumundan çıkarken o konuma havada geleceğini umuyorsun. Öyle mi?”
“Köpek, insanın iyi bir arkadaşı olur, insanın kendisi ister iyi ister kötü olsun!”