“Gizli güzelliklerin ve saklı gerçeklerin aşkına daha önce hiç bulunmadığın sokaklara gir!”
“Her nevroz, kişi için bir dindir ve din, insanoğlunun evrensel nevrozudur. Şu hiç şüphesiz doğru: Tanrı'ya atfettiğimiz özellikler ve güçler, önce bebekken ve sonra da küçük çocukken taşıdığımız korkuları ve dileklerimizi yansıtıyor.”
“Yine böyle bir günde, biraz daha önce, biraz daha sonra, bir şeylerin yolunda gitmediğini, açık konuşacak olursak, yaşamayı bilmediğini, hiç bilmeyeceğini şaşırmadan keşfediyorsun.____________________İnsanlardan nefret ettiğin anlamına gelmez bu, ne diye nefret edesin ki? Ne diye kendinden nefret edesin ki? Keşke insan türüne ait olmak, o dayanılmaz ve sağır edici gürültüyü de beraberinde getirmeseydi…”
“Eğer bilim uykuyu yok edebilirse, yaşamak için daha fazla ve rüyalar için hiç zamanımız olmayacaktır. Fakat yaşamak rüyadan üstündür çünkü o gerçektir!”
“Yaptığınız şeyler, daha önce yaptıklarınızı belirsizleştirir.”
“..henüz genç ve sağlıklı bir bedene sahipken,zafer borularının öttüğü anda ölmek güzel olabilir; ama bir hastane koğuşunda uzun uzun acı çektikten sonra ölmek daha kötüdür herhalde, evde, sevgi dolu inlemeler, hafif ışıklar ve ilaç şişeleri arasında ölmek daha melankoliktir. ama bilinmeyen, yabancı bir diyarda, sıradan bir han odasında, yaşlı ve çirkinleşmiş bir biçimde, dünyada, arkada hiç kimsenin kalmadığını bilerek ölmek kadar zor hiç bir şey olamazdı. ”