“Duruyoruz, taklit ediyoruz, korkunç etkileniyoruz, susuyoruz, deliler gibi konuşuyoruz, çılgınlıklar yapıyoruz, bir sürü kelepir sevincimiz, kelepir coşkularımız oluyor.Dört elle sarılıyoruz bu kelepir coşkulara, çocukluk özlemi aniden yakalıyor bizi ve savuruyor çekmecelere, eski defterlere, fotoğraflara... Sonra öfkeli sellere dönüşüyoruz aniden, sokakların, şehrin bedevileri kesiliyoruz, arkasından şehrin kusmuklarına dönüşüyoruz, secdeye kapanıyor, ama hissetmiyoruz alnımızdaki kutsal gülleri... Bize biraz kulak kesene bütün hayatımızı takdim ediyoruz, kalplerimizden de ülser oluyoruz, BİZ HEP ÜLSER OLUYORUZ...”