“Salyangozların Dünyası’nda yaşıyoruz! İnsanoğlu aşırı derecede yavaş! Her kim sınırlı bir yaşama sahipse, onun yavaş olma hakkı yoktur! İşler hızlı yapılmalı! Yavaşlık, ölümsüzlere aittir!”

Mehmet Murat ildan

Mehmet Murat ildan - “Salyangozların Dünyası’nda...” 1

Similar quotes

“Bana sorarsanız gerçek mutluluk yaz yağmuru gibi birden boşanmaz insanın başına. Davranışımıza, çevremizdeki insanlarla ilişkimize her gün azar azar çekidüzen vererek eksiklerimizi tamamlarız. Yavaş yavaş biriken bir şeydir mutluluk.”

Cengiz Aytmatov
Read more

“O zaman sık sık düşünüyor ve içimden: Beni kuru bir ağaç kovuğunda yaşamaya zorlasalardı da gökyüzüne bakmaktan başka bir işim olmasaydı, yavaş yavaş buna da alışır giderdim, diyordum.”

Albert Camus
Read more

“Büyük bir boşluğuniçinden çıkarak yavaş yavaş hayata dönmeye başladı,bu belirsizlik anından daha öncesinini yaşamamış gibiydi.Sonsuz boşluğun içinde ne mantık ne de anılar vardı.Karanlık içinde yüzen bir embriyo gibiydi,yaşıyordu,nefes alıyordu ama içinde bulunduğu dünyadan ve benliğinden bir şekilde uzaktaydı,her şey pusluydu.”

Kathleen E. Woodiwiss
Read more

“Behzat Ç.’ye; “Edebiyatta olsun, sinemada olsun, yavaş yavaş dal budak saran imkansız bir aşk her zaman ilgi çekici bir tema olmuştur, eyvallah… Ama hayatta böyle olmuyor. Böyle bir ilişki memleketin gerçeğine aykırı. Burası İsveç değil, sen de Martin Beck değilsin.Harun’a; “Kafana takma. Kadınlar öyledir, kendilerini sevmeyen erkeklere ‘seni seviyorum’ dedirtmeye bayılırlar…-Şule, Jale, Selma ya da Berna-”

Emrah Serbes
Read more

“Bruno bir birey sayılabilir miydi? Organlarının çürümesi onun sorunuydu, fiziksel çöküşü ve ölümü bireysel olarak yaşayacaktı. Öte yandan yaşama hazcı açıdan bakışı, bilincini yapılandıran etki alanları ve arzuları onun tüm kuşağına özgüydü. Deneysel bir hazırlık yapılması ve bir ya da daha çok gözlenebilir öğenin seçimi, atomik bir dizgenin - kimi zaman cisimsel, kimi zaman dalgalı- belli bir davranış biçimi kazanmasını sağlıyorsa, Bruno da bir birey gibi görülebilir, ama başka bir açıdan da, yalnızca, tarihsel bir açılımın edilgen bir öğesidir. Güdülenmeleri, değerleri, arzuları: bunların hiçbiri, çok az da olsa, onu çağdaşlarından ayıran özellikler değil. Yoksunluk içindeki bir hayvanın ilk tepkisi, genellikle, var gücüyle hedefine ulaşmaktır. Örneğin, aç bir tavuk, yem yemesi kafesle engellendiğinde, giderek artan çılgınlıkta bir çaba harcayarak bu kafesin öte yanına geçmeye çabalar. Ama yavaş yavaş, bu davranışın yerini, görünüşte amaçsız bir davranış alır. Örneğin güvercinler aradıkları yemi bulamazlarsa, yiyecek bir şey bulunmayan yeri sürekli olarak gagalarlar. Yalnızca boşu boşuna gagalamakla kalmazlar, sürekli olarak kanatlarını da temizlerler.”

Michel Houellebecq
Read more