“Aşkı ölçmek, sınamak, denemek ve kurtarmak için aşka yönelttiğimiz bütün bu sorular belki de her şeyin yanısıra aşkı kısaltmaya da yarıyor. Belki de sevemememizin nedeni çok sevmek istememiz, yani karşımızdaki kişiden hiçbir istekte bulunmaksızın, ondan onunla birlikte olmaktan başka bir şey istemeksizin kendimizi ona verecek yerde ondan bir şey (aşk) talep etmemizdir.”
“Benim beklediğim aşk başka! O, bütün mantıkların dışında, tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. Sevmek ve hoşlanmak başka, istemek bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka… Aşk bence bu istemektir. Mukavemet edilemez bir istemek!”
“Ölümden korkuyordum. Ölümden o kadar korkuyordum ki belki de ölüyorsunuzdur diye, size bakamıyordum bile. Benim için ölmemenin, eğer bulabilirsem, bir... bir yolu olduğundan başka hiçbir şey düşünemiyordum. Fakat, sanki büyük bir yara varmış da kanıyormuş gibi, -sizinki gibi- hayat sürekli akıp gidiyordu. Fakat her şeyde bu vardı. Ve ben hiçbir şey, hiçbir şey yapmadım; sadece ölmenin korkusundan saklanmaya çalıştım.”
“Sana bu aşkı anlatamam; yirmi altı veya otuz altı yaşına gelsen de anlatamam. Akla mantığa sığmayan bir şey olduğu için insana çok çekici geliyor zaten.”
“Kadınlarda bulunan güzellik,zerafet,anlaşılmazlık,olağanüsütülük, her şey herşey bu fotoğrafta vardı.Ve saf,kışkırırtıcı bakışlar...Bu yakın olduğu kadar uzak,yaşamın sonsuz mutluluğunu tattırdıktan ssonra kendini çeken ve belki de kendini şimdi utanmazsa aldatan varlığın bakışı bitmek bilmez bir gülümseyişle parlıyordu. (Mitya'nın Aşkı Öyküsünden)”
“Tramvaylarla ilgili her zaman üzücü bir şey vardır, belki de hayatlarımız gibi oldukları için: Hiçlikten ortaya çıkar ve kalabalıkların ufkunda yok olurlar.”