“İnsanlar genellikle dertlerinden kurtulmak için geleceğe kaçarlar; zamanın yoluna düşsel bir çizgi çeker, bu çizginin ötesinde o anki dert ve sıkıntılarının sona ereceğini sanırlar.”
“Suçladı. Herkesi. Kendini. Yalnız kalamadığı için. Yalnız bırakılmadığı için. Yanında daima insanlar olduğu için. Ve onların yanında daima aptal ve kötü olduğu için. Baskıya dayanamadığı için. Bedeninde ve ruhunda bu kadar delik olduğu için. Ve o delikler, başkalarının düşüncelerinin geçebileceği genişlikte olduğu için.”
“O günlerde kimbilir kaçıncı kez bir kadınla yeniden buluşmak, yeniden o çok ince çizgiyi çizmek ve bu oyunu bozmadan sürdürebilmek için direniyordum.”
“İnsanlar korku içinde ve korku için yaşıyorlardı. Bu korkuyla çıkışı olmayan bir dolambaç oluşturuyorlardı, konuşmalarına ve yemeklerine korku eşlik ediyordu. En önemsiz olayları bile uygunsuz bir önlemle donatıyorlardı; geceleri, daha iyi günleri ya da geçmişi düşlemek için değil de, karanlık ve yoğun bir korku bataklığına atılmak için yatağa giriyorlardı; gün doğarken onları yataklarından gözlerinin altında mor halkalarla ve daha da ürkmüş olarak kaldıran ölü saatler korkusu.”
“Bazen Komyagin içinden şöyle düşünüyordu: Bir ya da iki ay sonra yeni bir hayata başlarım, resimleri bitiririm, şiirleri tamamlarım, dünya görüşümü baştan sona gözden geçiririm, dokümanları hale yola koyarım, düzgün bir işe girerim, örnek işçi olurum, bir kadın-arkadaş sever ve evlenirim... Bir-iki ay kadar sonra zamanın kendisinde de özel bir şey gerçekleşeceğini ve duraklayıp kendisini hareketinin içine alacağını umuyordu, oysa yıllar penceresinin önünden dur durak bilmeden, mutlu bir tesadüf denk gelmeksizin geçip gidiyordu. O zaman Komyagin yatağından kalkıyor ve polis dayanışma görevlisi sıfatıyla millete kalabalık mahallerde ceza kesmeye gidiyordu.”
“İnsanlar, kendilerine binlerce zorluk çıkaran bir dünyada yaratıldılar. Ve bu halde bile onlar, enerjilerinin çoğunu bu zorluklara yenilerini eklemeye harcadılar...”