“Bazı insanların yüzü buralı değildir. Görür görmez anlarsınız. Çekip gideceklerdir, hem de ilk fırsatta. Dolayısıyla onlara bakarken onları yaşanan anın boşluğuna çivilemek istercesine bütün gözlerinizle bakarsınız. İleride anımsamanızı kolaylaştıracağına inandığınız dipdiri bir dikkatle bakarsınız. Sonradan yaşadıklarınız ne olursa olsun, ilk bakışta gördükleriniz doğru çıkar. Çekip giderler gene de. Yazınızda yazılıdır bu.Bakışlarınızda da.”
In this quote by Murathan Mungan, the idea of some people not belonging in a certain place or moment is explored. The quote suggests that there are individuals who you can tell do not fit in as soon as you see them. These people will leave at the first opportunity, regardless of what happens. The speaker advises to look at these individuals with a focused and intense gaze, as if nailing them into the void of the moment, in order to remember them easily in the future. The quote implies that despite any subsequent events or interactions with these individuals, your initial impression of them upon first sight will prove to be true - they will still leave. This emphasizes the importance of paying attention to one's first instincts and perceptions about others.
In his quote, Murathan Mungan highlights the importance of paying attention to people who may not belong in a certain place or situation. This can be applied in today's world where we need to be aware of those who may not truly fit in a particular setting or group. It reminds us to observe people closely, as our initial impressions are often accurate, and to be mindful of those who may not stay for long despite appearing to be present.
Murathan Mungan uses vivid imagery to describe how some people's faces give away their transient nature. He emphasizes the importance of paying attention to these fleeting moments in order to remember them accurately in the future. This quote captures the essence of how first impressions can often be telling of a person's true nature.
In this quote by Murathan Mungan, the idea of recognizing when someone doesn't belong is explored. Consider the following reflection questions as you think about this quote:
“Yıldız kümelerni ilk keşfedip onlara ad veren öykücülerdi. Bir avuç yıldız arasına düşsel bir çizgi çekince kimlik ve birer imge kazanıyordu yıldızlar. Çizgiye işlenmiş yıldızlar bir anlatıya işlenmiş olaylar gibiydi. Yıldızların küme oluşturduğunu düşlemek kuşkusuz ne yıldızları ne de onları çeviren kara boşluğu değiştirdi. Değiştirdiği şey insanların geceleyin göğü okuma biçimiydi.”
“O, yeryüzünün özgür ve kendini güvenlikte hisseden bir vatandaşıdır, çünkü bütün dünyevi mekânlara ulaşma imkânını ona veren yeterince uzun bir zincirle bağlanmıştır, ama yine de hiçbir şeyin kendisini çekip yeryüzünün sınırlarından öteye almasına izin verecek kadar uzun değildir bu zincir. Ne var ki aynı zamanda, gökyüzünün de özgür ve kendini güvenlikte hisseden bir vatandaşıdır, çünkü yine uzunluk bakımından öbürünün benzeri göksel bir zincirle bağlanmıştır. Yeryüzüne inmek mi istiyor, gökyüzü zincirinin tasması yakasından çeker; gökyüzüne çıkmak mı istiyor, bu kez de yeryüzü zincirinin tasması yapar aynı işi. Ama bütün bunlara rağmen, tüm olanaklar elindedir ve bunun da farkındadır; hatta tüm bu olanları ilk zincirle bağlanışındaki bir hataya bağlamayı reddeder.”
“Sorunun ne olursa olsun, eğer onu doğru bir şekilde düşünebilirsen, parıldayan bir güneş gibi ufukta belirecektir çözüm!”
“Hayatın bizlere verip verebileceği tek ödül, tek armağan, sevgi dolu bir insandır ve biz böyle bir insanı, ilk fırsatta katlederiz. Sonra da, ömür boyu, bu asla bağışlanmayan günahın lanetini sırtımızda taşırız.”
“Bir insanın acı çekmesi, boş bir odadaki gazın davranışına benzer. Boş bir odaya belli miktarda gaz verildiği zaman, oda ne kadar büyük olursa olsun, gaz odanın tamamına yayılır. Dolayısıyla insanın çektiği acının ‘büyüklüğü’ kesinlikle görecelidir.”