“... Çünkü sevmek, sessiz ve tek başına bir şeydir. Sevmek yalnızlıktır. O'nu eskisi kadar sevmeyeceğinden korkuyordu. O'nu uyandırmaktan korkuyordu. Eskisi kadar sevemeyecekti, belki de hiç sevemeyecekti. Çünkü arada o orman, o karanlık, o geçitvermez, o yeşermekten kararmış orman olmayacaktı artık. Duman inceliğinde bir boşluk dolanıyordu yüreğini.”

“Geçmiş bir ecza dolabı kadar temiz ve "steril".Geçmişteki hiçbir şeyin değiştirilemezliği,ölüme yakın bir keskinlik kazandırıyor yaşadıklarına.Geçmişe hiç dokunulamıyor.Hatıra,zalim kudretini dokunulmazlığından alıyor.Tek tek kişilerin hayatları masala benzese de,hayatın kendisi oyuna benziyor.”

“mutlu musunuz peki?""huzurluyum. Mutluluk benim icin hicbir zaman onemli olmadi. Daha cok raslanti gibi yasadim mutlulugu. Kisa anlarin hediyesi gibi. Yasamin karsima cikardigi bazi anlar benim icin mutluluk demekti, o kadar...”

“Bilmek hayatta kalmaktir. [...] Unutmayin, ne kadar cok sey bilirseniz yasama sansiniz artar. Hem sonra ogrenmeyi bir sanat, bir yasama bicimi haline getirmeniz gerekir, bunun sirriysa, ogrenmenin ayni zamanda bir haz, bir zevk oldugunu anlamaktan gecer. Ogrenmenin hazzi olmadan insan tamamlanamaz. Bakin cevrenizdeki bircok insanin yarim kalmasi bu yuzdendir." - Moottah”

“Bir yolcu, yolda her seyi gormez, [...] Yolu her seyde gorur. Her sey bir yoldur cunku. -Moottah”

“Aşk da bir nasip işidir.Herkese nasip olmaz. ”

“Bir anıyı görmeye gittiğinizdeneye dokunsanız canınız acır”