“Yaygın bir sanı uyarınca, sevenin sevdiğine yardım etmesi gerektiğine inanılır. Yanıltıcı bir sözcük 'yardım' sözcüğü. Aslında: sevene yardım eden, sevilendir. Öyle ya, sevgidir seveni var eden; sevgiyse sevgiliden ötürüdür. 'Yardım' nerede, sevenin tüm varlığını bu varlığı kendisine armağan eden sevdiğine adaması nerede!Ne mutlu sana, seni seviyorum.”
“Yardım gökyüzünde değildir; yardım senin içindedir, zihnindedir; yardım senin aklındır! Yüzünü aklına çevir, gökyüzüne değil!”
“Dünya ilişkilerin üzerine kuruludur, başka bir şeyin değil. Onlar da bir gün senden bir iyilik isteyeceklerdir; sen de saygı gösterecek ve bir zamanlar sana yardımcı olan bu insanlara yardım edeceksin ve zaman içinde tüm dünyaya ağlarını yayacak, ihtiyacın olan herkesi tanıyor olacaksın ve çevrende yarattığın etki sürekli büyüyecek.”
“Kardeşine yardım et ve yardım söz konusu olduğunda herkes kardeşindir!”
“Onu bir kenara koyarken, anladığımı söyledim yalnızca. Ne kötüdür bilirim ama elimden bir şey gelmez. Başkası da sana yardım edemez. Yalnızca geçecek diyebilirim ama sen buna inanamazsın. Yolun açık olsun. Bu dönemde birbirimize tahammül edemesek de, sevgim seninle olsun.”
“Aman Tanrım! Ona ne kadar benziyor, ne acayip bir şey.Lord Wemyss'in bir oğlu daha olduğunu bilmiyordum." "Yok zaten." "Fakat inanılmaz bir benzerlik var aralarında." "Bu benzerlik değil." "Ama-" diyen John artık ne düşüneceğini bilemiyordu. "Ben hayaletlere inanmam," diyebildi sadece. "Bende inanmam." "Sen onu öldürmüştün." "Evet, kendine geldiğinde tekrar öldüreceğim." John da çok sinirlenmişti. "Sana memnuniyetle yardım ederim.”