“Zehra, artık kendini zaptedemedi.-Baba...Benim zavallı babam... diye feryat etti.Yüzünü yere kapadı, gözlerinden sel gibi yaşlar akarak bir ibadet istiğrakı içinde babasının ayaklarını öptü:-Baba... Zavallı babam... Affet beni...”
“Cocuktan, evlattan saadet beklemek cok bos bir hayalmis.”
“It was then that I realized I wasn't afraid to lose my life; I was afraid to lose the life I could've lived.”
“Yazı kendini söyler, söylemediğini yok eder. Bir de, ara bir yol olarak, yok ettiklerinin bir bölüğünü sezdirebilir. Sezdirdikleri "var" değildir ama "yok" da değildir.”
“Както светлината причинява страдание на болните очи, така и щастието причинява болка на наранената душа. Както за болните очи, така и за наранените души няма по-добър лек от тъмнината.”
“Tada verkė tik mano akys, šiandien pravirko mano siela.”