“Yeter Hikmet! Oyunumuza dönelim.'' Hikmetin gözleri parladı:''Dönelim albayım.Oyunumuzu kanımızla yazalım.Istırabızımızı sanatımıza gömelim.Sanat bizim için ekmek parası değil,sanat bizim için ustalık meselesi değil,sanat bizim için... sanat bizim için nedir albayım?”
“İnsan korktuğu halde yaşıyor. Bir şeyler yapmak istediği için, korkunun gölgesinde kendini oradan oraya vuruyor. Çok acıklı durumlara düşüyor insan, dostlarım!”
“Karım düşündüğü için, ev işlerini de ben görüyordum albayım. Çok düşünceli kadındı: Durmadan düşünürdü.”
“Damat sevgisi, albayım, insan sevgisine oranla çok kısa sürüyor.”
“Bütün işlerimizi böyle düzenleyebilseydik albayım, gece yatısı adetimize rağmen gene de İngilizleri geçerdik.”
“Ben Bilge’yi istiyorum albayım. Belki kızacaksınız ama, onunla her şey başka türlü oluyordu. Siz şimdi ağladığıma bakmayın aslında böyle hissediyorum.Bilge’ye de bunu söyledim mi yoksa? Galiba, biraz başka türlü anlattım ona. Dedim ki: Bilge, aklını başına topla, beni yalnız bırakma Bilge, Bilge, neden beni yalnız bıraktın? dedim sonra.Bilge bana dön. Bir daha seni üzmeyeceğim. Bir gölge gibi dolaşacağım çevrende.”
“Dünyada bir tane kahraman bulunmalı. Tek başına yaşayanlara cesaret vermek için.”