“Topkapı Sarayı'nda oturan bir devlet başkanına sahip cemiyetin duyguları ile, Ihlamur Kasrı'na sığınmış bir devlet başkanına sahip olan bir cemiyetin duyguları, hisleri, anlatım ve ifade vasıtaları aynı olamaz. Tuna'dan Yemen'e bir devletin tabâsı olmanın, vatandaşı olmanın getirdiği ahvâl başka, Meriç'le Fırat arasındakinin başkadır. Bu hiçbir zaman toprak egemenliği falan filan meselesi değildir. Zamanla beraber sanatın ifadesinin değişmesi çok tabii bir şeydir. Deden otuz odalı evde oturuyordu, sen üç odalı evde oturuyorsun. O kadar değiştik.”

Ömer Tuğrul İnançer

Explore This Quote Further

Quote by Ömer Tuğrul İnançer: “Topkapı Sarayı'nda oturan bir devlet başkanına s… - Image 1

Similar quotes

“Modernlik diye bir şey yoktur. Biz kendi benliğimizden dolayı bizden evvelkileri geri zannediyoruz. Biz şimdi elektrikle aydınlanıyoruz diye gaz lambasıyla, mumla, yağ kandili ile aydınlananları geri zannediyoruz. Hz. Mevlana yağ kandiliyle aydınlanıyordu, sen elektirikle aydınlanıyorsun diye bir satır mesnevi mi yazabildin? Onun için bu modernlik denen şeyi ben kabul etmiyorum.”


“Allah insana, insandan tecelli eder.”


“Günahkarım diye ümidin kesme Allahtan.Mmuhammed Mustafa gibi sözü Rabbine geçer yarimiz vardır.”


“Dünya ilişkilerin üzerine kuruludur, başka bir şeyin değil. Onlar da bir gün senden bir iyilik isteyeceklerdir; sen de saygı gösterecek ve bir zamanlar sana yardımcı olan bu insanlara yardım edeceksin ve zaman içinde tüm dünyaya ağlarını yayacak, ihtiyacın olan herkesi tanıyor olacaksın ve çevrende yarattığın etki sürekli büyüyecek.”


“Bağımsız bir zihne sahip iyi eğitilmiş bir adam hiçbir hükümetin sevmediği türden bir adamdır!”


“Bu söylediğiniz bir an meselesidir." dedim. "İçinizde mevcut olan sevgi, alaka, sarih olarak bilinmeyen bazı vesilelerle, zamanı tayin edilemeyecek olan bir anda, birdenbire birikir, yoğunlaşır; nasıl tatlı tatlı ısıtan güneş ışığı bir zaman sonra bir noktada toplanıyor ve yakmaya başlıyorsa, kuvvetini fevkalade arttıran bu sevgi de sizi sarar ve tutuşturur. Onu dışarıdan birdenbire gelen bir şey zannetmek doğru değildir. O, içimizde zaten mevcut olan hislerin bizi şaşırtacak kadar şiddetlenivermesinden ibarettir.”