“Bunlara kaç kişi inanıyor?" dedi yorgun, bıkkın bir havayla. "Biraz ilgi gören ve bundan başı dönen hırslı her vaiz, dinin elden gittiğini söylemeye başlar. En sağlam ekmek kapısı budur.”
“Eğer bir adam barışçıl ve şiddetsiz değilse, hangi dinin üyesi olursa olsun, o kişi adam değildir! Şiddet, insanı düşük düzeyde bir yaratığa indirir!”
“…Umutsuz durumda olmayan hiçbir şeye ilgi duyamıyorum, dedi. Paul Auster, Şans müziği, sayfa 29. Sevdiği yazarların kitaplarını ezberlemek gibi bir huyu vardı. Hala böyle insanlar vardı yani. Muadili olmayan insanlar. Yaptığı iyiliği karşı tarafın gözüne sokmaya çalışmayan insanlar… Şimdi biraz adama benzemişsin, dedi. Bir insan rolü için başvursan ve şansın yaver gitse, belki bir figüranlık kapabilirsin. Paul Auster, Köşeye Kıstırmak, sayfa 80.”
“ Mutlu kişi hayatın getirdiklerine göre bir mutlu bir mutsuz olan kişi değil, yaşam boyu erdemli davranan talihin cilvelerine onurlu bir şekilde katlanan ve elindekileriyle en iyi şekilde davranan kişidir.”
“Bırak bir çocuğun saflığı ve masumiyeti senin tek ve biricik dinin olsun!”
“Birisini düşlerinize kattığınız anda o kişi farkında olmasa bile ruhunun derinliklerinde bunu anında hisseder ve sizinle birlikte o düşü örmeye başlar.”